Son Yazılar

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2021/669 K: 2023/412 T: 3.5.2023

Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre, sözleşmenin düzenlendiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar uzun süreler, arsa sahibi açısından tahammül edebileceği makul bekleme süresini aşmasına neden olur, bu süreden sonra arsa sahibinden askıda kalan sözleşme ile bağlı kalması beklenemeyecektir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/111 K: 2022/1714 T: 13.12.2022

Her ne kadar imar plan değişikliği tarafların iradesi dışında idari makamlardan kaynaklanan nedenlerle sonuçlandırılamamış ve bu durumdan dolayı arsa sahipleri ile yüklenici şirkete herhangi bir kusur yüklenemeyecek ise de, Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre, sözleşmenin düzenlendiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar geçen yedi yıllık süre arsa sahipleri açısından tahammül edebilecekleri makul bekleme süresini aşmış olup, bu süreden sonra arsa sahiplerinden sözleşme ile bağlı kalmaları beklenemeyecektir. Sözleşmenin feshine karar vermek gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/447 K: 2023/1136 T: 22.11.2023

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi tarafından, yüklenicinin temerrüdü ya da sözleşmeye aykırı davranması hâlinde sözleşmenin geriye etkili olarak feshi talebi ile birlikte yüklenicinin taşınmaza el atmasının önlemesinin talep edilmesi mümkündür. Yapılacak yargılama sonucunda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiğinde yüklenicinin sözleşme konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine de karar verilebileceği gibi her iki talebin de ayrı davaların konusunu oluşturması mümkündür. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/726 K: 2022/1845 T: 27.12.2022

Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarında yüklenicinin anahtar teslim olarak inşaatı yapıp teslim etmeyi üstlenmiş olması durumunda “anahtar teslim” ibaresinin yapı kullanma izin belgesinin (iskân ruhsatının) alınması koşulunu da içerdiği kabul edilmektedir. Yüklenici bu edimini yerine getirmeden arsa sahibinden edimini yerine getirmesini isteyemez. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2023/843 K: 2024/45 T: 31.1.2024

3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesinde yer alan düzenlemeler dikkate alındığında yapı kayıt belgesi, imara aykırı yapının kullanılmasına ilişkin olup yapıyı imara uygun hâle getirmemektedir. Yapı kayıt belgesi yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerli olup yapının kullanılmasına ilişkin geçici bir statü sağlamaktadır. Bu durumda davalı yükleniciye ruhsata aykırılıkları gidermesi için süre verilip fırsat tanınmasına karşılık yüklenici edimini ifa etmediği ve alınan yapı kayıt belgesi binayı imara uygun hâle getirmeyeceği kabul edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay Büyük Genel Kurul E: 1983/3 K: 1984/1 T: 25.1.1984

İnşaat sözleşmelerinde müteahhidin kendi kusuruyla iş muayyen zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi nedeniyle sözleşmenin iş sahibi tarafından feshi halinde, uyuşmazlığın kural olarak Borçlar Kanununun 106 108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği; ancak, olayın niteliği ve özelliğinin haklı gösterdiği durumlarda, Medenî Kanunun 2. maddesi hükmü gözetilerek, sözleşmenin feshinin ileriye etkili sonuç doğuracağı. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2022/69 K: 2022/1050 T: 28.6.2022

Mahkemece yüklenici edimini yerine getirmediği için geriye etkili olarak feshine karar verilen sözleşme konusu inşaattan taşınmazı satın alan davalı, araya dava dışı üçüncü kişiler girse dahi, arsanın gerçekte yükleniciye ait olmadığını, payın kat karşılığı verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi hâlinde kendisine bırakılan bağımsız bölümde hakkının doğmayacağını bilmekte veya bilebilecek durumda olduğundan, arsa sahibi tarafından yükleniciye avans olarak verilen bağımsız bölüm tapusunun iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devralmıştır. Davalının iyi niyet iddiası dinlenemeyeceği gibi TMK’nın 1023. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmadığından, mahkemece davalı üzerine kayıtlı bağımsız bölüm tapusunun iptali ile davacı arsa sahibi kooperatif adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isabetli ve yerinde olmuştur. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1984/746 K: 1984/628 T: 30.01.1984

Her bağımsız bölüme düşen arsa payının saptanmasında o bölümün, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulması anındaki değeri gözönünde tutulur. Bu değer yalnızca metrekare hesabına değil, bölümün kaçıncı katta olduğuna, güneşten yararlanma durumuna, cephelerinin hangi tarafta olduğuna bakılarak hesaplanmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1992/13835 K: 1993/328 T: 22.01.1993

KMK. md. 3/2’ne göre her ne kadar bağımsız bölümlere tahsis edilen arsa paylarındaki değişiklik yapılması mümkünse de, bu değişikliğin tek nedeni, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleri ile oransız olarak kat mülkiyetine geçildiği haldir. Genel giderlere katılma payının fazla olduğu gerekçesiyle arsa paylarının yeniden düzenlenmesini isteyemez. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/345 K: 1995/2009 T: 16.02.1995

Ana gayrimenkulde kat mülkiyetine geçilmiş olup, anagayrimenkulün tüm bağımsız bölümleri tahsis edilen arsa payları ile tapuya tescil edilmiştir. Kat mülkiyetine geçişte binanın arsa payı verilmemiş hiçbir bağımsız bölümü bulunmayacağı gibi arsa pay toplamının tamamının da bu bağımsız bölümlere tahsisi zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/119 K: 1996/1243 T: 06.02.1996

Arsa payları bağımsız bölümlerin değerleri ile orantılı olarak tahsis edilmediği hallerde bağımsız bölüm maliklerinden her biri arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvura-bilirse de mahkemece bu konuda arsa payının tahsisi tarihinde bağımsız bölümlerin değeri ile orantılı olarak yapılıp yapılmadığı incelenmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/6543 K: 2002/7438 T: 01.07.2002

Yasanın bu açık hükmüne göre arsa paylarının düzeltilmesine ilişkin davalarda değerlendirmenin, kat irtifakının kurulduğu tarih, doğrudan kat mülkiyetine geçilmiş ise bu tarih esas alınarak yapılması, sonradan Yasanın 44.maddesi uyarınca yeni bağımsız bölüm ilavesi dolayısıyla arsa payları tekrar düzenlenmiş olması durumunda ise bu düzenlemenin yapıldığı tarihin esas alınması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/7706 K: 2002/8323 T: 19.09.2002

Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında arsa paylarını bizzat hazırlayıp bilerek bunun tapuya tescilini sağlayan malik veya paydaşların sonradan arsa paylarının yanlışlığına dayanarak dava açmalarının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı kabul edilmekte ise de kat mülkiyeti kurulduktan sonra malik olanlar ile kuruluşunda bizzat hazır bulunup tapuda imzası olmayan kat maliklerinin yasanın yukarda açıklanan hükmüne dayalı olarak arsa paylarındaki yanlışlığın düzeltilmesini mahkemeden isteyebilecekleri kabul edilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2004/3222 K: 2004/3981 T: 13.05.2004

Kat Mülkiyeti Yasasının "kat irtifakının sona ermesi" başlığını taşıyan 49. maddesi hükmüne göre kat irtifakı, buna konu olan arsanın tamamen yok olması veya üzerinde yapı yapılmayacak hale gelmesi ya da kamulaştırılması ile kendiliğinden sona erer. Somut olayda anataşınmaz üzerindeki yapının depremde yıkılmış olması, anılan yasa hükmünde öngörüldüğü gibi arsanın tamamen yok olması veya üzerinde yapı yapılamayacak hale gelmesi niteliğinde olmadığından, böyle bir olgu kendiliğinden kat irtifakını sona erdirmez. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2005/1500 K: 2005/3483 T: 11.04.2005

Kat mülkiyetine konu ana taşınmazın onaylı mimari projesinde dükkan nitelikli bağımsız bölüm olarak gösterilen bölümün kat mülkiyeti kurulurken diğer bağımsız bölümlerle birlikte göz önünde tutularak her bir bağımsız bölümün o tarihteki değerlen ayrı ayrı belirlenip bu değerleriyle oranlı olarak her birine arsa payının özgülenmesi ve tapuya tescili gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2005/1731 K: 2005/4088 T: 25.04.2005

Arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak özgülenmediği hallerde her kat maliki arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir. Bağımsız bölümlerden her birine bu fıkra uyarınca özgülenen arsa payı, o bölümlerin değerinde sonradan oluşan çoğalma veya azalma nedeniyle değiştirilemez. Yine anılan Yasanın 12.maddesi hükmü uyarınca kat irtifakı ya da kat mülkiyeti kurulurken bir mimar veya mühendis tarafından yapılan ve anataşınmazın malik veya bütün paydaşları tarafından imzalanan ve içinde gösterilenlerin doğruluğu belediyece onaylanan proje esas alınır. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2006/7603 K: 2006/7364 T: 05.10.2006

Arsa paylarının yeniden düzenlenmesi istenildiğinde, taşınmazdaki tüm bağımsız bölümlerin birlikte değerlendirilmesi, dava konusu edilen ve edilmeyen bağımsız bölümlerden her birine özgülenmiş olan arsa paylarının kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerleri ile oranlı olup olmadığının saptanması, arsa paylarında değişiklik (artma veya azalma) olan bağımsız bölümlerden her birinin bu yeni arsa payı oranlarının hükümde açıkça belirtilmesi ve sonuçta tapuya tescili kamu düzeni ile ilgili olduğundan aynı taşınmazda dava konusu edilen bağımsız bölümlerle birlikte arsa payları değişen diğer bağımsız bölümlerin saptanan yeni arsa paylarının kararın hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2007/9977 K: 2008/2372 T: 03.03.2008

Dava konusu anataşınmaz yıkıldığına göre, kat mülkiyetti veya kat irtifaklı bağımsız bölümlerden bahsedilmeyeceğinden, uyuşmazlığa Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3. maddesini uygulamak mümkün değildir. Arsa paylarının yeniden belirlenmesine ilişkin davalar, anayapının kat irtifakı veya kat mülkiyeti statüsünü koruduğu sürece açılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2008/10404 K: 2009/700 T: 05.02.2009

Kat maliki veya kat irtifakı sahibi tarafından, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi istendiğinde, mahkemece, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi, manzarası, kullanma amacı (konut, işyeri vs.) eklentileri, güneşten yararlanma, rüzgar ve diğer dış etkenlerden etkilenme gibi hususlar dikkate alınarak, bağımsız bölüm değeri ile bölüme özgülenen arsa payı arasında denklik sağlanmalıdır. Devamını Oku