Son Yazılar

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2007/723 K: 2007/2564 T:12.03.2007

Hazine ve Belediyeler dışında diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile, bu Kanun'un 75. maddesine dayanarak kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. Hazine ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kurumlarına ait taşınmazlar, 6570 sayılı Kanun'un kapsamında ise, yazılı tahliye taahhüdü dışında süre bitimi sebebiyle tahliye edilemezler. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/274 K: 2004/2295 T: 4.3.2004

3621 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü gereği kıyı kenar çizgisi üzerinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yapılaşma olanağı olmayan mahal özelliğini taşıyan dava konusu taşınmazdan yararlanılabilmesi için; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası hükümlerinde açıklanan koşulların yerine getirilmesi gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/1703 K: 2005/6037 T: 12.05.2005

Aktif dere yatakları, Türk Medeni Kanununun 715 (Eski 641 maddesi) ve 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/c maddeleri hükümleri gereği kamu malı niteliğinde, özel mülkiyete konu olamayacak ve tescile tabi olmayan yerlerdendir. Bu nitelikteki taşınmazlarda her ne surette olursa olsun sicil oluşturulması olanaksızdır. Anılan taşınmazlarda imar uygulamaları yapılmış olması da taşınmazların değinilen nitelikleri bakımından yapılan idari işlemlere değer verilmesine neden teşkil etmez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/14677 K: 2005/468 T: 27.01.2005

Parselasyona karşı açılan iptal davasının kabul edilmiş, böylece imar parselleri hukuki dayanaktan yoksun hale gelmiştir. Bu durumda, yapılacak is, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Uygulama olanaksızlığının mahkeme kararının uygulamasına engel teşkil etmeyeceği de açıktır. Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sorunlar, kesinleşen yargı kararları uyarınca ilgili idarece yeniden yapılacak imar düzenlemeleri ile olanaklı hale geleceği düşünülmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11184 K: 2004/14636 T: 28.12.2004

Davalılarca inşa edilen yapıların çekişmeli taşınmaza tecavüzlü oldukları ve bu tecavüzünde imar uygulaması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çekişmenin, İmar Yasası'nın 18. maddesi göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulacağı kuskusuzdur. Bu durumda yıkımı istenen muhtesatın kaim bedellerinin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11454 K: 2004/12516 T: 04.11.2004

İmar uygulaması iptal edilmiş ve kesinleşmiştir. Dairenin bozma ilamında belirtildiği üzere imar şuyulandırması, davacı yönünden dayanağını yitirmiştir. Yapılacak iş, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Sonradan oluşan fiili durum (cadde v.s. tesis açılması) mahkeme (idari yargı) kararının uygulanmasına engel teşkil edemez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11143 K: 2004/11856 T: 25.10.2004

Anılan yerde 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma işlemi ile imar uygulaması yapıldığı ve anılan işlemin henüz kontrol aşamasında bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hal boyle olunca, imar şuyulandırma işleminin sonucunun beklenilmesi, meydana gelecek mülkiyet durumu dikkate alınmak suretiyle çekişmeye çözüm getirilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/1819 K: 2004/2786 T: 11.03.2004

İmarla oluşan çap kayıtlarının düzeltilmesi, kısmi ifraz veya tevhit işlemlerinin yapılabilmesi, 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi hükmü gereği belediye encümenlerince oluşturulacak kararla mümkündür. Oysa mahkeme tarafından 6 parselin bir bölümünün ifrazen 4 parsel kayıt maliki adına tesciline karar verilirken böyle bir idari karar alınmış değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliğini taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2001/13877 K: 2002/228 T: 16.01.2002

3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesinin 4.fıkrası 4342 sayılı mera kanunu ile değiştirilerek meraların imar planı içerisinde kalsalar dahi mera niteliklerini kaybetmeyecekleri kuralı benimsenmişse de kesin hükum niteliği kazanan hakem kararıyla mera olmadığı sabit olan tasınmazın artık mer'a olduğunu iddia ve ıspat etmeye yasal olanak yoktur. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/10957 K: 2005/371 T: 27.01.2005

Bilirkişi kurulu başka emsaller almaksızın dava konusu taşınmazın diger hissedarların açmış oldukları davalarda mahkeme kararı ile kesinleşen bedellerini dava tarihine endekslemek suretiyle taşınmaz bedelini bulmuştur. Kamulaştırma veya kamulastırmasız el atma sonucu mahkeme kararı ile belirlenen bedeller emsal olarak alınamaz. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/10463 K: 2005/498 T: 31.01.2005

Dava konusu taşınmaza ait yakın tarihteki satış en iyi emsal ise de, bu durum diğer emsalleri değerlendirmede nazara alınmayacağı anlamını taşımaz. Bu nedenle taşınmazın kendisine ait satışın emsal alınması yanında diğer emsallerin de değerlendirilerek sonucuna göre bedel takdir edilmesi gerekirken sadece taşınmazın kendi satışı emsal alınmak suretiyle değer biçilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2004/10321 K: 2005/440 T: 07.02.2005

Taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.4.1998 gün ve 1996/3-1998/1 Sayılı Kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır. Devamını Oku