Son Yazılar

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2006/7052 K: 2006/7298 T: 3.10.2006

Kamulaştırılan taşınmazdaki yapılarda dava tarihindeki Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan resmi birim ve yapı yaklaşık birim fiyatları listesi esas alınarak niteliklerine göre belirlenecek sınıfı itibariyle değerinin belirlenip yaşına göre yıpranma payı da düşüldükten sonra ulaşılacak değere hükmedilmesi gerekir, Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2003/8667 K: 2003/10871 T: 2.10.2003

Sit alanı olması nedeniyle kesin inşaat yasağı getirilmiş taşınmaz malların maliklerine, sit alanında kalan malın bedeli olarak bir belge (sertifika) verilmektedir. Sertifikalar, Hazinece yapılan taşınmaz mal satışlarında ödeme aracı olarak kullanılabileceğinden, paraya çevrilip tahsili mümkün değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/2524 K: 2004/3027 T: 17.3.2004

Somut olayda; iptali istenen imar parsellerinin oluşmasına dayanak teşkil eden idari kararların İdari Yargı yerinde iptal edilerek ortadan kalktığı açıktır. Bu durumda çekişmeli taşınmazlar bakımından yapılan her iki imar düzenlemesinin geçersizliği nedeniyle imar öncesi kadastral hak durumu geri döner ve dava konusu imar parsellerinin Belediye Meclis Kararı olmaksızın davalı Kooperatife temlikine değer verilemez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliğini taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/6416 K: 2005/6773 T: 06.06.2005

Davacılar kayden paydaşı oldukları taşınmaza komşu parseldeki davalılara ait imar mevzuatına aykırı binanın tecavuzlü olduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Çekişmeli yapının tecavuzlü bölümünün kaim bedelinin belirlenmesi, bu bedelin ya da tecavuzlü bölümün yıkımı halinde binanın kullanılmaz duruma geleceği saptandığı takdirde, yapının tamamının bedelinin mahkeme veznesine davacı tarafından depo ettirilmesi ve ondan sonra el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken yazıl olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/5762 K: 2005/6144 T: 16.05.2005

Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2004/8843 K: 2005/2909 T: 28.3.2005

Arsa niteliğindeki taşınmazlarda değerlendirmenin kamulaştırılan taşınmaza mümkün olduğunca çok yönden benzeyen bir taşınmaz malın satış işlemi emsal alınmak suretiyle yapılması gerekirken, birden fazla taşınmaz mal satışının aritmetik ortalamasından hareketle değerlendirme yapılması, emsal alınan taşınmazın m2 satış fiyatının değerlendirme tarihine taşınması (güncelleme) işleminin Devlet İstatistik Enstitüsü aylık toptan eşya fiyat endeksleri kullanılarak yapılması gerekirken yıllık enflasyon rakamlarıyla hesaplama yapılması isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/12721 K: 2005/12801 T: 29.11.2005

Dava, kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tesbiti ile davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Davada sıfatı bulunmayan Osman Altın hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi ile ölü tapu maliki Sabit Mehiç mirasçısı Asiye Altın'ın davalı sıfatıyla davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile taraf tesbiti tamamlanmadan hüküm kurulması, isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/2197 K: 2004/3533 T: 23.3.2004

Bilirkişi kurullarından taşınmazın arazi vasfında olduğu gözetilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, taşınmazın değerlendirme tarihinden sonraki değişen vasfına göre arsa kabul edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/5-128 K: 2002/113 T: 27.2.2002

Bir bakanlıkça onaylanmış özel plan ve projeye dayanılarak bir hizmet, yapı ve tesis yapılması halinde kamulaştırma için kamu yararı kararı alınmasına ve onaylanmasına gerek yoktur. Bu durumda kamulaştırma tarihinin kamulaştırma işlemlerine başlama kararının verildiği gün olduğu kabul edilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/6108 K: 2005/6008 T: 23.5.2005

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı taraf yeni maddi vakıalara dayanarak taşınmaza kesinleşen karardan sonra el atıldığını iddia etmediği gibi, ispat da etmemiştir. Nitekim dava dilekçesinde eski maddi vakıalara dayandığı gibi mahallinde yapılan keşifte dinlenen taraf tanıklarının beyanları mahkemece zapta geçirilen gözleme göre de taşınmazlara idarenin böyle bir el atması da söz konusu değildir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/13187 K: 2005/436 T: 27.1.2005

Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi gerekir. Bu nedenle taraflara özel amacı olmayan emsal satışları bildirmeleri için mehil verilmesi ve ayrıca aynı özellikleri taşıyan emsal kayıtları Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmesi ve teşkil olunacak ikisi teknik birisi mülk sahibi bilirkişiler marifetiyle dava konusu taşınmaz üzerinde keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile tek bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2008/2875 K: 2008/5725 T: 29.4.2008

Taşınmazına kamulaştırmasız el atılan şahsın taşınmaz bedelini talep etme hakkı olduğu gibi, el atmanın önlenmesini isteme hakkı da mevcuttur. Davacının bu seçimlik haklardan tercihinin aksini kullanması için zorlanması mümkün değildir. İdarenin ise kamulaştırmasız el attığı taşınmazı kamu hizmetine tahsis için her aşamada kamulaştırma olanağı da vardır. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/1112 K: 2002/1417 T: 11.2.2002

1 - Kamulaştırılan taşınmazın ve emsal taşınmazın imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadığının ilgili yerlerden sorularak alınacak yazı cevaplarına göre, kamulaştırılan taşınmazın kadastro, emsal taşınmazın imar parseli olduğu anlaşıldığı takdirde, kamulaştırılan taşınmazın emsalle karşılaştırması sonucu bulunan değerinden, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği düşünülmeden hüküm kurulması hatalıdır. 2 - Birden çok bilirkişi incelemesi yapılan hallerde, raporlar arasında ortalama değeri ifade eden rapora göre hüküm kurulur. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2007/10973 K: 2007/13778 T: 26.11.2007

Olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yolla değeri tespit edilen ve bu değere göre kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verilen taşınmazın, kamulaştırma işleminin idari yönden kesinleştiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, hükmedilen bedelin el atma tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi, davanın niteliğine göre tescile karar verilemeyeceği halde, tescile hükmedilmesi doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-204 K: 2000/186 T: 22.3.2000

Münavebe ürünlerinden buğdayın verimine ilişkin değerlendirmede, hiçbir bilimsel dayanağı bulunmayan Kamulaştırma Değerlendirme Komisyonu raporundaki rakamlar esas alınmıştır. Bu konuda uzman resmi kuruluş olan Tarım İlçe Müdürlüğü resmi makamlarının değerlendirmede gözönünde tutulması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2007/4020 K: 2007/6016 T: 10.5.2007

Dava, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırılan taşınmaz ve üzerinde bulunan bine bedelinin tahsili ve taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Yürütmenin durdurulması kararı verildiğinden, mahkemece Kamulaştırma Kanununun 14/son maddesi gereğince idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1998/6840 K: 1998/7984 T:20.10.1998

431 sayılı Yasa gereğince, hazineye intikal eden davaya konu parselin, zilyetliğe dayalı olarak oluşturulan tesbit tapu kaydı, davalıya mülkiyet hakkı bahşetmez. Ancak davadan önce davalı, taşınmazı 3. kişiye satmış olduğu için davacı hazine, satım tarihindeki raiç değerini davalıdan isteyebilir. Davalının, iyi veya kötü niyetli olması, davacı hazinenin talep hakkına etkili değildir. Devamını Oku