Son Yazılar

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2015/2730 K: 2015/16556

Yapının fenne aykırılık oluşturmadığı veya imara ya da projeye aykırılıklar giderildiği takdirde onay verilebileceğinin saptanması halinde, öncelikle aykırılıkların giderilmesi daha sonra yapının fiili durumunu yansıtan projenin hazırlattırılıp, ilgili imar müdürlüğünün onayının ve buna bağlı olarak oturma izin belgesinin alınması, ayrıca diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen davalı tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de; dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bir bağımsız bölümün değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre, taksim yoksa çekilecek kura ile önce her bir paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra arta kalan bağımsız bölümlerin pay oranları da gözetilmek suretiyle yine kura ile paydaşlara özgülenerek, malikleri gösteren liste ve yönetim planı gibi belgeleri paydaşların imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması suretiyle tahkikatın ikmal edilmesinden sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2015/6011 K: 2016/929

Kat Mülkiyeti Yasası'nın 10. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın (temyiz aşaması dahil) herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması (taksim) yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir. Devamını Oku

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2016/6028 K: 2016/6065 T: 19.4.2016

Vasiyetnamenin tenfizi talebi halinde hakim murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli, azami biçimde murisin iradesini yerine getirmeli, vasiyetin tenfizine imkân sağlamalıdır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; davaya konu taşınmazın üzerinde yapılan yapıya ait tasdikli inşaat projesini belediyeden getirtilip, davaya konu taşınmaz üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, yapının projeye uygun olup olmadığı hususunun alınacak bilirkişi raporu ile belirlemek olmaktır. Bilirkişi raporu ile yapının projeye uygun yapıldığı anlaşılırsa o takdirde, kat mülkiyeti kurulmasına elverişli bir yapı olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak bağımsız bölümlerin arsa payları ile ilgili açıklayıcı rapor alınması gerekir. Bundan sonra, mahkemece; taşınmaz mal üzerinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle vasiyete konu bağımsız bölümlerin davacı adına tesciline, karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/1210 K: 2017/4521 T: 17.5.2017

Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması veya bir kısım bağımsız bölümlerin başlı başına kullanılmaya elverişli halde bulunmaması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/4112 K: 2017/4390 T: 15.5.2017

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması (taksim) yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/1716 K: 2017/5568

Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması veya bir kısım bağımsız bölümlerin başlı başına kullanılmaya elverişli halde bulunmaması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/7452 K: 2013/9691 T: 24.6.2013

Ortaklığın giderilmesi davalarından davaya konu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/8564 K: 2017/1523 T: 28.2.2017

Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Davaya konu taşınmazların mahkemece getirtilen son tapu kayıtlarında davaya konu edilen alacağa dair haczin yer almadığı anlaşılmakla borcun ödenip ödenmediğinin araştırılması gerekmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9219 K: 2017/1719 T: 7.3.2017

Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9433 K: 2017/1990 T: 14.3.2017

Ortaklığın giderilmesi davalarından davaya konu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/9516 K: 2017/1947 T: 14.3.2017

Ortaklığın giderilmesi davalarında konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/5562 K: 2016/9455 K.

Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda TMK 698. maddesinde yer alan bir durum söz konusu değildir. Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. Bu nedenlerle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/13943 K: 2015/9164 T: 19.10.2015

Davalı paydaş tarafından kendi payı üzerine intifa hakkı şerhi konulmasından sonra davacı paydaş tarafından şerhin kaldırılması istenerek bu davanın TMK'nın 700. maddesinde belirtilen üç ay içerisinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. TMK'nın 700. maddesi gereğince ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde intifa hakkı davalının payına düşecek bedel üzerinden devam edeceğinden, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/3438 K: 2002/5889 T: 21.5.2002

Dava niteliği itibariyle intifa hakkı sahibinin haklarının yakından ilgilendirmekte ve etkiler nitelikte bulunduğundan yukarıda adı geçen intifa hakkı sahibine de dava dilekçesi tebliğ edilip davaya dahil edilmesi için davacıya önel verilip bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra intifa hakkı sahibinin ortaya koyacağı iddia ve delilleri de değerlendirilerek hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/15745 K: 2017/6211 T: 13.9.2017

Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunlu olduğu gibi taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse, diğer paydaşların muvafakatleri aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmesi gerekir. İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna dair paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/13370 K: 2015/10988

Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bunların yanında hüküm sonucunda harcın kimlerden hangi oranda alınacağının ve satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmesi gerekirken bu hususların belirtilmemesi de doğru görülmemiş, belirtilen tüm bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/14388 K: 2012/16753

TMK’nın 644 maddesi gereğince elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine kara verilirken paydaşlar, kök miras bırakanın mirasçılık belgesine, miras bırakandan sonra vefat eden mirasçılar var ise bunlara ait mirasçılık belgeleri ve TMK’nun 677, maddesi gereğince yapılan pay temliklerin göre tespit edilmeli, oluşan duruma göre sahip oldukları hisse miktarları dikkate alınarak, paylı mülkiyet payları hesap edilerek hüküm kurulmalıdır, Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2013/702 K: 2013/4486 T: 14.3.2013

Ortaklığın giderilmesi davasında taraf teşkili sağlanmaksızın yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilirken, paydaşlara ait payların hüküm fıkrasında ayrı ayrı yazılması gerekirken mirasçılık belgesindeki paylara atıf yapılarak hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2018/9287 K: 2018/11519

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/14805 K: 2017/6851 T: 26.9.2017

Hüküm sonucunda davacı adına tesciline karar verilen payın miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmemiştir. Ayrıca, depo edilen bedelden ödenmesi gereken önalım bedeli ve tapu masraflarının miktarı belirtilerek davalı adına ödenmesine karar verilmesi gerekirken miktar belirtilmeden hüküm kurulmuştur. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/6136 K: 2016/10817 T: 22.12.2016

Önalım davasının davalısı önalım hakkına dair taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK'nın 732. maddesiyle bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına dair bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/14908 K: 2014/727 T: 16.1.2014

Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasında değer farkı olması tek başına işlemin trampa olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi resmi senette aradaki bedel farkının alındığı da yazılıdır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/6-109 K: 2013/1476 T: 23.10.2013

Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, yerel mahkeme direnme kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı tarafından, taşınmazda trampa yolu ile pay edinimi muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edindiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğu kabul edilmelidir. Yerel mahkemenin direnme kararı yerindedir. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/7136 K: 2005/8331 T: 20.9.2005

Satış sözleşmesinin tarafı olan davalının satış bedelinin tapuda gösterilen miktardan fazla olduğu savunması dinlenemez. Davalı yapmış olduğu sözleşme ile bağlı olup bunun aksini savunma ve kanıtlama olanağından yoksundur. Davanın açılmasından sonra, yapılan şikayet üzerine davalının vergi dairesine başvurarak satış bedelini… Devamını Oku