Son Yazılar

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1995/1133 K: 1995/1891 T:27.02.1995

2886 Devlet İhale Yasasının 62. maddesi borçlu olan müşterinin temerrüdü halinde BK.nun 106. maddesinde olduğu gibi alacaklıya ifa ile birlikte geciken ifa dolayısıyla zararı veya ifadan derhal vazgeçip olumlu zararını veyahut sözleşmeyi fesih edip olumsuz zararını isteme konularında seçimlik haklar tanımamış, aksine yalnız sözleşmeyi fesih yetkisi vermiş, ancak fesih halinde istenebilecek zararın niteliği kapsamı ve koşulları üzerinde durmamış salt hesabın genel hükümlerine göre tasfiye edileceğini açıklamakla yetinmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/7129 K: 1994/9463 T:01.11.1994

2886 s. Kanun 62. maddesi, borçlu olan müşterinin temerrüdü halinde, alacaklıya ifa ile birlikte, geciken ifa dolayısıyla zararı veya ifadan derhal vazgeçip olumlu zararını veyahut sözleşmeyi fesih edip olumsuz zararını isteme konusunda seçimlik haklar tanımamış, aksine yalnız sözleşmeyi fesih hakkı vermiş, fesih halinde istenebilecek zararın niteliği, kapsamı ve koşulları üzerinde durmamış, hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğini açıklamakla yetinmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/7280 K: 1994/9464 T:01.11.1994

Borçlunun, borcunu yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin bozulması (feshi) halinde, Devlet İhale Yasasının 62. maddesinde hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği öngörülmüştür. Sözleşmenin feshinde istenebilecek tazminat davacının kaçırılan fırsatı olarak olumsuz (menfi) zararıdır. Fesih halinde gelir kaydedilir kesin teminat, borçlunun borcundan mahsup edilemez. Devamını Oku

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 1994/3927 K: 1994/4201 T:11.04.1994

Şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmaz mal 2886 sayılı Yasanın 45. maddesi uyarınca, açık teklif sureti ile ihaleye çıkarıldığı ve yapılan ihale sonunda payın davalıda ihale suretiyle kaldığı anlaşılmaktadır. 2886 sayılı Kanun kapsamında yapılan ihalelerde ön alım hakkı kullanılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/1127 K: 1994/3196 T:31.03.1994

2886 sayılı Kanundan sonra devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz kira sözleşmelerinin süre bitiminde ayni koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağına ilişkin 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmünün uygulanabilirliliği ortadan kalkmıştır. Bu nitelikteki taşınmazlara ait kira sözleşmeleri kira suresinin bitimi ile sona erer. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1993/2905 K: 1993/4544 T:25.05.1993

Sözleşmenin, davacı İdare tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle; davacı, hükümsüz olan bu sözleşmeye tekrar dönerek borcun ifa edilmemesinden doğan bu müsbet zararını isteyemez. Burada istenebilecek zarar, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle aynı malı almak için ödemek zorunda kaldığı tutar arasındaki farkı (menfi zararı) isteyebilir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1990/5042 K: 1990/9206 T: 25.12.1990

İdarenin, bedeli almak ve malları teslim etmek yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde davacı alıcının sahip olacağı haklar Devlet İhale Yasasının 60. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu takdirde teminat alıcıya geri verilir. Alıcı, ihaleye girmek ve teminat vermek için yaptığı masrafları istemeye hak kazanır. Bu nedenlerle ve "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince halen idarede bulunduğu takdirde, geçici teminatın davacıya geri verilmesine ve ihaleye girmek ve teminat vermek için yapıldığı kanıtlanacak davacı giderlerinin ödetilmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1992/18-715 K: 1992/740 T: 16.12.1992

Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin (f) bendi uyarınca, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelire göre taşınmazın belirlenen değerinin, ayrıca aynı maddenin (i) bendine göre artırılabilmesi için, artırma unsuru olan "objektif ölçülerin" açık, seçik, tüm nitelikleri ile belirtilmesi yanında bu ölçülerin, araziye getirdikleri katkıların ne olduğu ve arazi değerini hangi nedenlerle etkilediklerinin açıklanması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1995/18-426 K: 1995/687 T: 28.6.1995

Arazinin değeri ile rantı arasındaki oran kapitalizasyon faizi oranıdır. Bir yıl içinde bölgede satışı yapılan tüm arazilerin dekar başına fiyatı tesbit edilip ortalama dekar fiyatı bulunduktan; aynı arazi parçalarının herbirinin dekar başına net geliri de saptanıp yine ortalama net geliri belirlendikten sonra, her iki ortalama rakamın birbirine olan oranı, yüzde ile ifade edilen kapitalizasyon faizidir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/18-803 K: 1997/84 T: 19.2.1997

Yerleşmiş uygulama ve Yargıtay İçtihatlarına göre Türkiye'nin coğrafi konumu, iklim koşulları, toprak yapısı ve verimliliğine etkili olan diğer unsurlar göz önüne alınarak, kapitalizasyon faizi oranı % 3-% 5 arasında kabul edildiğinden, bu oranı % 1 olarak alan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5718 K: 1994/4474 T: 25.4.1994

Kadastro mahkemesinin yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Bu yetkiyi, bölgenin idari sınırları belirler. Taşınmazın bulunduğu köyün idari bağlantısının değiştirilmiş olması, yeni ilçe kurulması nedeniyle olmadığından, kadastro mahkemesinin yetkisini etkilemez. Devamını Oku

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1993/5056 K: 1993/10869 T: 12.10.1993

Dayanılan kayıtlardaki sınırlar, değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, tespit; bunlarda gösterilen miktar esas alınarak, ancak değişebilir ve genişletilmeye elverişli taşınmaz malların kayıtları, fizik yapıları ve konumları itibarıyla belli bir yeri kapsıyorsa, o sınır esas alınarak belirlenmelidir. Devamını Oku