Son Yazılar

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/5986 K: 1993/7240 T: 28.9.1993

Orman tahdit sınırları dışında kalsa dahi, bitki örtüsü ve fiziki yapısı sonucu kültür arazisi niteliğinde olmayan, ekonomik amacına uygun zilyetliğe konu olmayan taşınmazın zilyetlik ile kazanılması mümkün değildir. Bununla birlikte, kadastro bölgesinde uygulanan tapular da, artık birer mülkiyet belgesi olmaktan çıkıp, yalnızca zilyetlik karinesi olan birer belge niteliğine dönüşürler. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2000/18-718 K: 2000/239 T: 29.3.2000

Kamulaştırma bedelinin tespitinde etkisi olan tüm unsurlar gerekçeleri ile ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları da gösterilmek suretiyle kamulaştırma bedeli saptanmalıdır. Dava konusu taşınmazın ve emsal alınan taşınmazların ayrı ayrı incelenmesi neticesi aradaki farklılıkları, üstün ve eksik yönleri tek tek tespit edilmeli, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu gerekçeleriyle saptanmalı ve bu suretle yapılacak karşılaştırma neticesi dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/18-732 K: 2003/791 T: 17.12.2003

Askeri güvenlik bölgesi içinde kalması sebebiyle, üzerinde yapılaşma yasağı bulunan taşınmazlarda, bu tahdidin taşınmazın değerini olumsuz, yönde etkilediği göz önüne alınarak, emsal taşınmazlarla mukayesede diğer unsurların yanısıra söz konusu değer düşüklüğünün de nazara alınması ve değer farklılık oranlarının buna göre belirlenmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespiti için, raporu hükme esas alınan bilirkişi kurullarına yeniden ek rapor düzenlettirilmesi gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/18-204 K: 1999/180 T: 24.3.1999

Uygulama imar planı içinde yer almayan taşınmazın, arsa sayılabilmesi için; Belediye yada mücavir alan sınırları içinde kalıp iskâna ayrılmış olması belediye hizmetlerinden yararlanması ve meskun yerler arasında yer almış olması gerekir. 2. Kamulaştırma bedelinin artırılması davasında; dava konusu taşınmaz kadastro parseli, emsaller ise imar parseli olduğu takdirdE: Dava konusu parselin yapılacak karşılaştırma ile bulunacak değerinden düzenleme ortaklık payına tekabül eden oranda indirim yapılması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2007/4516 K: 2007/4620 T: 21.5.2007

Kamulaştırma işleminin amacı, İmar Planında İlköğretim Alanı olarak ayrılmış bulunan taşınmaz üzerinde ihtiyaç doğduğunda okul yapılmasıdır. İmar Planındaki tahsis amacı değişmediği sürece bu amaç her zaman gerçekleştirilebilecek olup, ilköğretim alanı olarak imar planına alınması ve bu durumun değişmemesi de yasanın 23.maddesinde sözü edilen işlem niteliğindedir. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/266 K: 2002/600 T: 24.1.2002

Birden fazla taşınmazın birlikte kamulaştırılması halinde, kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinin hesabında bu taşınmazlardan sonuncusunun bedelinin kesinleştiği tarih esas alınır. Kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılıp yapılmadığı ve kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsisin bulunup bulunmadığı, bu taşınmazların her biri yönünden araştırılıp bunlardan birisinde böyle bir işlemin varlığı halinde diğerlerinde de yapıldığının kabulü gerekir. İdarenin, kamulaştırmadan kısmen vazgeçmesi mümkün olup, vazgeçme kapsamında olmayan diğer taşınmazların malikleri, bu vazgeçmeye dayanarak kendi taşınmazlarının da geri verilmesini isteyemez. Devamını Oku

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/9509 K: 2002/10578 T: 31.10.2002

İdarenin kamulaştırılan taşınmaza hemen el konulmasına zorunluluk gördüğü hallerde taşınmaz malın takdir olunan bedelini milli bankalardan birisine yatırarak makbuzu, ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verip taşınmaz malın durumunun tespitini istemesi mahkemece bu istem üzerine 8 gün içerisinde taşınmaz malın sahibini davet ile 5 gün zarfında taşınmazın kıymet takdirine esas olabilecek bütün niteliklerini tespit ettirerek o taşınmaz malın idare adına tescil edilmesine karar verilmesi mümkündür. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/5-218 K: 2008/220 T: 5.3.2008

Kamulaştırılan bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde değerlendirme tarihinin, değerlendirmede ise idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün esas alınması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Öyle ise, bir taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu değerlendirme günündeki durumuna göre belirlenecek ve kamulaştırma bedeli tespit edilecektir. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/14189 K: 1993/5595 T: 24.5.1993

Usulüne uygun taraf oluşturulmadıkça davaya bakılamaz. Görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılan davada, lehine tespit yapılan ancak aktarılan davanın tarafı olmayanlar da duruşmaya çağrılmalıdır. Yüzölçümünün artırımı ile ilgili davada, taşınmaza komşu parsel maliklerinin davalı olarak duruşmaya çağrılıp, taraf oluşturulduktan sonra davaya bakılması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/5081 K: 1994/7552 T: 8.6.1994

Davacının dayandığı tapu kaydı, dava dışı kişinin satışı ile oluşmuş ve satış sırasında da krokiye bağlanmış ise, hükme yeterli bir kroki uygulaması yapılmadan ve krokiye yönelik değerlendirmeye girilmeden mahalli bilirkişi ve tanık sözleriyle yetinilip hüküm verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/3271 K: 1994/10197 T: 28.10.1994

Zilyedin, Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesi hükmünden yararlanabilmesi için, tapulu taşınmazı, kayıt malikinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini kanıtlaması gerekir. Tapu kaydı maliki sağ ise, ayrıca tapu da hukuki geçerliliğini koruyorsa, uyuşmazlık tapu kaydı esas alınarak çözümlenmelidir. Taraflar arasındaki kadastro… Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1992/7448 K: 1994/10443 T: 3.11.1994

Vergi kaydı yüzölçümü fazlasından oluşan taşınmazın kamu malı niteliğindeki mera olduğu saptandığı takdirde, davacının özel idareye müracaatla vergi kaydında belirlenen yüzölçümünü çoğaltmış olması hukuken bir sonuç doğurmaz. Meralar üzerinde oluşturulan vergi kaydı hukuken değer taşımaz. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/11791 K: 1994/15193 T: 8.12.1994

Vergi kayıtları, sabit sınırları itibarıyla taşınmazı tam olarak kapsamadığı ve taşınmazın memleket haritası ve amenajman planında açık alanda kaldığı saptandığı takdirde, vergi kayıt miktar fazlasının taşınmazın sınırlarındaki ormandan kazanıldığı kabul edilmelidir. Memleket ve amenajman haritaları, sadece yapıldıkları tarih itibarıyla taşınmazın durumunu belirler. Devamını Oku

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1993/2566 E: 1994/195 T: 19.1.1995

Davacılar zilyetliğe dayanarak dava açtıklarına göre, davalı Hazine'ye karşı zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına gerçekleştiğinin ispat külfeti davacılara düşeceğinden ve ayrıca zilyetlik tanıklarının mahallinde dinlenmesi gerekeceğinden, keşif giderlerini öngörülen sürede özürsüz olarak karşılayamadıkları takdirde, iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/2442 E: 1995/495 T: 23.1.1995

Bir taşınmazın, zilyet lehine, kazandırıcı zamanaşımına dayanılarak tescil edilebilmesi için, öncelikle tapuda kayıtlı olmaması ve orman, mera, yaylak ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden olmaması gerekir. Kamunun yararlandığı yayla niteliğindeki yerlerde özel mülkiyet söz konusu olamaz. Yaylalar üzerinde yararlanabilmenin doğal gereği olarak geçici nitelikte basit baraka ve hayvan ağılı yapılması mümkün ise de, yerleşmek amacına yönelik kalıcı inşaat yapılamayacağı gibi tarım arazisi olarak da kullanımı mümkün olmadığından, bu gibi yerler zilyetlikle kazanılamazlar. Devamını Oku