Son Yazılar

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2008/4394 K: 2008/8877 T: 04.07.2008

Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz paylı mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2009/14833 K: 2010/1009 T: 04.02.2010

Geçit hakkı tesisinde ilke, davanın en az zarar görecek taşınmaz malikine yöneltilmesidir. Zira geçit hakkı, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkelerinin gözetilmesi zorunludur. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Devamını Oku

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2010/101 K: 2010/128 T: 03.03.2010

Zorunlu mecra hakkı davalarında davanın kabulüne karar verildiği takdirde mecra geçirilmesi ile yükümlenen taşınmaz malikinin mülkiyet hakkı, zaruret durumu ortadan kalkıncaya kadar sınırlanmaktadır. Malik, ancak hak sahibinin izni ölçüsünde yararlanabilmektedir. Bu durumda, mülkiyet hakkı süresi belli olmayan bir zaman dilimi için sınırlanan yükümlenen taşınmaz malikinin, bir taraftan bu sınırlama için belirlenen tazminat miktarına layık görülürken, öte yandan bazen de bu bedelin de çok üstünde gerçekleşen yargılama giderlerinden sorumlu tutulması hakkaniyet ilkesine de aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2010/6633 K: 2010/7323 T: 28.06.2010

Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin istemlerde isteği öne süren kişinin zorunlu su mecra hakkı kurulmasına ihtiyacı olup olmadığının saptanması, taşınmazının bu ihtiyacını karşılama olanağı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması, su ihtiyacı varsa bunu kendisinin aşın zahmet ve gidere katlanarak başka yoldan sağlayıp sağlamayacağının araştırılması, bütün bunların yanında da zorunlu su irtifakı kurulacak kaynak sahibinin menfaatinin gözetilip gözetilmediği hususları üzerinde durulması gerekmektedir. O yüzden bu tür davalarda zorunlu su irtifakı kurulacak güzergâhtaki bütün taşınmaz malikleri ile kaynak sahibi davada taraf olarak yer almalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2012/8017 K: 2012/8602 T: 18.06.2012

İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca… Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/8742 K: 2013/12273 T: 27.09.2013

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/14544 K: 2014/1543 T: 06.02.2014

Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/5101 K: 2014/6663 T: 21.05.2014

Mecra irtifakının geçerli olarak doğabilmesi için (diğer unsurların varlığı yanında) mecra irtifakı sözleşmesinin Yasada öngörülen şekilde yapılmış olması zorunlu olup, irtifak sözleşmesine konu edilen mecra açıkta tesis olunmuş ise noter tarafından düzenlenecek sözleşmenin yapılması ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkının doğacağı, mecra dışarıdan görülmüyorsa irtifak sözleşmesinin tapu kütüğüne tescili ve mecranın yapılmasıyla irtifak hakkının doğacağı gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/94 K: 2005/127 T: 12.01.2005

Mecranın geçirilmesi lüzumu komşuluk ilişkisine dayanmalıdır. Komşunun mutlaka bitişik taşınmaz olması gerekmez, ancak, komşu kavramına girmeyen uzaktaki bir işletme, su, elektrik gibi ulaştırma tesisatını geçirmek için bu maddeden yararlanamaz. Bu tür işletme veya taşınmaz malikleri ancak malikle anlaşarak mecra irtifakı kurabilirler. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/10869 K: 2006/13321 T: 17.11.2006

Davacı idare adına yasal düzenlemelere uygun tesis edilmiş bir irtifak hakkının bulunmadığı sabit olup, taraftarca da aksi ileri sürülmemiştir. İdarece kamulaştırma işlemlerinin başladığı savunulmuş ise de, tamamlanmış bir irtifak hakkının varlığını gösteren belge sunulamadığından davanın reddi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/13995 K: 2007/419 T: 23.01.2007

İrtifak hakkının zamanaşımı yolu ile kazanılması ancak mülkiyeti bu yolla elde edilebilecek taşınmazlarda mümkündür. Mecraların açıkta tesis edilmiş olması halinde, mecra irtifakı sözleşmesi yapılmamış olmasına rağmen irtifak hakkının doğup doğmayacağı ve dolayısıyla eylemli duruma hukuken geçerlik tanınıp tanınmayacağı. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/5101 K: 2014/6663 T: 21.05.2014

Mecra açıkta tesis olunmuş ise noter tarafından düzenlenecek sözleşmenin yapılması ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkının doğacağı, mecra dışarıdan görülmüyorsa irtifak sözleşmesinin tapu kütüğüne tescili ve mecranın yapılmasıyla irtifak hakkının doğacağı gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/4765 K:2006/7603 T:20.06.2006

Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsiline ilişkin olarak açılan davada, mahkemece öncelikle dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgedeki kadastro ve kamulaştırma paftaları zemine uygulanmalı, daha sonra da kamulaştırma ile içinden su kanalı isale hattı ve servis yolu geçen taşınmazların imar uygulaması sonucu şuyulandırılarak, hangi imar parsellerine gittikleri belirlenip, dava konusu imar parsellerine de şuyulandırma yapılıp yapılmadığı, kesinleşen imar tadilatı da gözetilerek tespit edilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/13757 K:2007/232 T:23.01.2007

Yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın 1704 m2 ve 440 m2 yüz ölçümündeki bölümlerinin su altında kaldığı belirlenmiş, diğer kısımları ile ev, depo ve kuyunun su altında kalmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle sadece su altında kalan bölümlerin bedeli ile bu kısımlarda bulunan muhdesat bedeline hükmedilmesi gerekirken el atılmayan yer ve muhdesat bedellerine de hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/13928 K:2007/490 T:29.01.2007

Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri uygulanacağından, taraflara emsal bildirmeleri için imkan tanınıp gerektiğinde re'sen emsal de getirildikten sonra bilirkişi kurulu marifetiyle yapılacak keşif ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi yapılarak değer biçildikten sonra taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattının güzergahı da dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı da belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespiti gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/14867 K:2007/861 T:01.02.2007

Tapulu alanda kalan ağaçlar ile tapusuz alanda kalan ağaçların belirlenmesinden sonra yaş ve cinslerine göre zeminde kapladıkları alan belirlenmek suretiyle ağaçların kapladığı alan kapama meyve bahçesi niteliğinde kabul edilerek karışık net meyve gelirine göre geliri belirlendikten sonra zeminine de ekilebilecek münavebe ürünlerine göre değer biçilerek karışık meyve bahçesi değerinden zemin bedeli indirilerek davacının ağaç bedellerine hükmedilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/13277 K:2007/932 T:05.02.2007

Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 11/1-g maddesi gereğince arsalara değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre değer biçilir. Bilirkişi kurulunca emsal olarak alınan limited şirkete yapılan satış, bir diğeri ise petrol alım satımı ile iştigal eden anonim şirkete yapılan satıştır. Madde metni gereği bu satışlar ticari nitelikli özel amaçlı olmaları nedeniyle emsal kabul edilmeyerek, taraflara yeniden emsal bildirmesi için imkan verilip, gerekirse resen emsallerle celp edilerek keşif yapılması gerekir Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2007/1189 K:2007/1910 T:20.02.2007

Dava konusu taşınmazın 2603,03 m2'lik kısmının davalı idarece dinlenme tesisi ve çocuk parkı yapılmak amacıyla 01.02.1991 tarihinde kamulaştırılmasına karar verildiği, bu tarih itibariyle tapu maliki ve sonraki maliklere kamulaştırma kararı ve işlemlerin usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu haliyle tamamlanmış ve kesinleşmiş bir kamulaştırma işleminin söz konusu olmadığı ve taşınmaza yeşil alan, basketbol sahası, çocuk bahçesi ve yol olarak el atıldığı Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/14598 K: 2015/9620 T:  03.11.2015

Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/17914 K: 2020/6000 T:  08.10.2020

Taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğundan söz edilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğrayıp uğramayacağının değerlendirilmesi gerekir. Devamını Oku