Son Yazılar

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2015/1710 K: 2015/2269

İlgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları yazılı ya da sözlü düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2017/5491 K: 2018/812 T: 7.2.2018

Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/3857 K: 2016/4049

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir. Devamını Oku

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/4662 K: 2006/5589 T: 11.5.2006

Taşınmazdaki cins değişikliği Kadastro veya Tapu Sicil Müdürlüklerince taşınmazın maliklerinin tamamı ya da bir veya bir kaçının başvurması üzerine maliklerden talep edilecek bazı belgelerin verilmesiyle yapılması zorunlu idari işler arasındadır. Başka bir anlatımla bu tür iş ve işlemlerin yerine getirilmesi mahkemeden dava yoluyla istenemez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2015/11069 K: 2015/11311

Tapu Sicili Tüzüğünün 72 ve 74. maddelerine göre tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2016/17583 K: 2018/9102 T: 16.4.2018

Tapu Sicili Tüzüğünün 72 ve 74. maddelerine göre tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasız olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/274 K: 2004/2295 T: 4.3.2004

3621 sayılı Yasanın 6. maddesi hükmü gereği kıyı kenar çizgisi üzerinde devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yapılaşma olanağı olmayan mahal özelliğini taşıyan dava konusu taşınmazdan yararlanılabilmesi için; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Yasası hükümlerinde açıklanan koşulların yerine getirilmesi gereklidir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/1703 K: 2005/6037 T: 12.05.2005

Aktif dere yatakları, Türk Medeni Kanununun 715 (Eski 641 maddesi) ve 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/c maddeleri hükümleri gereği kamu malı niteliğinde, özel mülkiyete konu olamayacak ve tescile tabi olmayan yerlerdendir. Bu nitelikteki taşınmazlarda her ne surette olursa olsun sicil oluşturulması olanaksızdır. Anılan taşınmazlarda imar uygulamaları yapılmış olması da taşınmazların değinilen nitelikleri bakımından yapılan idari işlemlere değer verilmesine neden teşkil etmez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/14677 K: 2005/468 T: 27.01.2005

Parselasyona karşı açılan iptal davasının kabul edilmiş, böylece imar parselleri hukuki dayanaktan yoksun hale gelmiştir. Bu durumda, yapılacak is, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Uygulama olanaksızlığının mahkeme kararının uygulamasına engel teşkil etmeyeceği de açıktır. Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sorunlar, kesinleşen yargı kararları uyarınca ilgili idarece yeniden yapılacak imar düzenlemeleri ile olanaklı hale geleceği düşünülmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11184 K: 2004/14636 T: 28.12.2004

Davalılarca inşa edilen yapıların çekişmeli taşınmaza tecavüzlü oldukları ve bu tecavüzünde imar uygulaması sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çekişmenin, İmar Yasası'nın 18. maddesi göz önünde bulundurularak çözüme kavuşturulacağı kuskusuzdur. Bu durumda yıkımı istenen muhtesatın kaim bedellerinin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ve ondan sonra davanın kabulüne karar verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11454 K: 2004/12516 T: 04.11.2004

İmar uygulaması iptal edilmiş ve kesinleşmiştir. Dairenin bozma ilamında belirtildiği üzere imar şuyulandırması, davacı yönünden dayanağını yitirmiştir. Yapılacak iş, kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı hakkının kendisine teslim edilmesinden ibarettir. Sonradan oluşan fiili durum (cadde v.s. tesis açılması) mahkeme (idari yargı) kararının uygulanmasına engel teşkil edemez. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/11143 K: 2004/11856 T: 25.10.2004

Anılan yerde 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince belediye encümen kararına dayalı şuyulandırma işlemi ile imar uygulaması yapıldığı ve anılan işlemin henüz kontrol aşamasında bulunduğu ve kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Hal boyle olunca, imar şuyulandırma işleminin sonucunun beklenilmesi, meydana gelecek mülkiyet durumu dikkate alınmak suretiyle çekişmeye çözüm getirilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/1819 K: 2004/2786 T: 11.03.2004

İmarla oluşan çap kayıtlarının düzeltilmesi, kısmi ifraz veya tevhit işlemlerinin yapılabilmesi, 3194 sayılı Yasanın 16. maddesi hükmü gereği belediye encümenlerince oluşturulacak kararla mümkündür. Oysa mahkeme tarafından 6 parselin bir bölümünün ifrazen 4 parsel kayıt maliki adına tesciline karar verilirken böyle bir idari karar alınmış değildir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2004/488 K: 2004/1294 T: 18.2.2004

Davaya konu edilen tapu kaydını oluşturan işlemin kesinleşen idari yargı kararıyla ortadan kaldırılması halinde, tapu kaydı kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Kesinleşen bu idari karar, ilgilisine kadastral sicilin ihyası (kadastral duruma dönülmesi) için talep ve dava hakkı verir. Bu durumda hukuki dayanağı kalmayan ve bu sebeple yolsuz tescil niteliğini taşıyan imar parsellerinin tapudaki kaydının iptali ile imar öncesi kadastral parsele dönüştürülmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2001/13877 K: 2002/228 T: 16.01.2002

3194 sayılı İmar Kanununun 11. maddesinin 4.fıkrası 4342 sayılı mera kanunu ile değiştirilerek meraların imar planı içerisinde kalsalar dahi mera niteliklerini kaybetmeyecekleri kuralı benimsenmişse de kesin hükum niteliği kazanan hakem kararıyla mera olmadığı sabit olan tasınmazın artık mer'a olduğunu iddia ve ıspat etmeye yasal olanak yoktur. Devamını Oku

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2003/2311 K: 2003/2548 T:10.03.2003

Gerçek kişi tarafından Hazine aleyhine 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine dayalı muarazanın giderilmesi, bina ve öteki yapılarla meyve ağaçları kaim bedellerinin saptanarak yasal faiziyle davalıdan tahsili ve ecrimisille borçlu olmadığının tesbiti için açılan davaya ilişkin olarak; imar parseli oluşumunun dayanağını teşkil eden 2981-3290 sayılı Kanunun 101C maddesi uygulaması ve 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi hükmünce, şuyulandırma sonucu oluşan parsele el atma halinde; muhtesat bedeli ödenmeksizin men, kal ve ecrimisil istenemeyeceği yasa gereğidir. Devamını Oku