Son Yazılar

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2014/16911 K: 2014/23116 T: 8.7.2014

Taraflar arasında imzalanan Arsa ve Tesis Karşılığı Konut Sözleşmesiyle tesisin tüm ilişikleri kesilerek boş olarak teslim edildiği tarihi takip eden aydan itibaren hak sahibine kira yardımı yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının su ve elektrik aboneliklerini kestirerek kira yardımı hususunda davalıya başvurduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir. Uyuşmazlık, kira yardımının başlayacağı tarihin hangisi olacağı noktasındadır. Mahkemece keşif de yapılmak suretiyle taşınmazın yıkılıp yıkılmadığı, yıkılmışsa ne zaman yıkıldığı, taşınmazın tapusunun davalıya devredilip devredilmediği, devredilmişse ne zaman devredildiği, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerdeki komşu taşınmazların davalı tarafça teslim alınıp alınmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/36941 K: 2016/2003 T: 27.1.2016

Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca eksik belirlendiği iddia edilen bakiye alacağının talep edildiği, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu sebeple uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2014/38095 K: 2015/32310 T: 9.11.2015

Taraflar arasında düzenlenen 17.11.2008 tarihli sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Sözleşmenin, tarafların özgür iradesi ile düzenlendiği, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca kişisel hakka dayanarak talepte bulunduğu, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargının değil, adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/36816 K: 2017/1009 T: 31.1.2017

Dava, tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu bağımsız bölümler teslim edilmiştir. Davacılar ve Belediye arasında düzenlenen muvafakat senedi içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Başka bir anlatımla, teslim süresi kararlaştırılmamış, teslim süresini belirleme yetkisi davalıya tanınmıştır. Ancak; davalı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde tamamlamalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2016/16468 K: 2017/5173 T: 27.4.2017

Davacı ile Belediye arasında düzenlenen kentsel dönüşüm sözleşmesinin içeriğinde işe başlama ve bağımsız bölümleri davacıya teslim etme sürelerine dair herhangi bir şart kararlaştırılmamıştır. Ancak; davalı, bu yetkisini kullanırken, objektif iyiniyet kurallarına uygun davranmalı ve haklı nedenlere dayalı gecikmeler hariç, işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği imalât süresi içinde tamamlamalıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş: konusunda uzman bilirkişiler ile mahallinde keşif yapılarak, işin büyüklüğü de dikkate alınarak yüklenici tarafından derhal işe başlanılmış olmak suretiyle davaya konu bağımsız bölümün inşaat ruhsatının ne kadar sürede alınabileceğinin, bundan sonra da ne kadar inşaatın tamamlanarak iskan ruhsatının alınabileceğinin, emsal inşaatlar ve dosyalar da dikkate alınıp tespit edilerek, bu konuda ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli bir rapor alınması, davacının talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2015/22732 K: 2016/15714 T: 28.6.2016

Dava, davacı ile davalılar arasında yapılan noter satış vaadi sözleşmesine göre satışı vaad edilen taşınmazlara kamulaştırmasız el konulması nedeniyle bedele dönüşen taşınmazın ikame değerinin tahsili istemine ilişkin olup, davalılar tarafından açılan karşı dava ile noter satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece taraflar arasında yapılan şahsi hak doğuran nitelikteki satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu ve davalı vaad borçlusu tarafların davacı adına tescili sağlanamayan dava konusu taşınmazın devir ve temlik yükümü yerine, vaad alacaklısı tarafa tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek bu yönde yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2013/20865 K: 2014/5278 T: 26.2.2014

Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin avukatlık ücreti karşılığı düzenlendiği ve bu sözleşmenin de Avukatlık Kanunu'nun 164/3 maddesinde belirtilen hasılı davaya iştirak yasağına aykırı ve geçersiz olduğu dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2016/18748 K: 2017/2819 T: 2.3.2017

Tapu tahsis belgeli taşınmaz üzerindeki bina ve eklentileri karşılığında ödenecek bedelin belirlenmesinde, gerek 2981 Sayılı Kanun'un 13. maddesinin ( b ) fıkrası; gerek Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 14. maddesi ve gerekse tarafların serbest iradeleri ile imzaladıkları ve kendileri yönünden bağlayıcı sözleşme hükümleri uyarınca tapu tahsis belgeli gecekonduların bulunduğu arsa üzerindeki yapı ve müştemilatlar ile ağaçlara ait bedelin belirlenmesinde enkaz bedelinin esas alınması gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 10.06.2015 gün 2014/13-1500 esas, 2015/1519 karar numaralı kararı da bu yöndedir. Devamını Oku

Yargıtay 13 Hukuk Dairesi E: 2016/10724 K: 2017/370 T: 19.1.2017

Hak sahiplerine ait gecekondu, tesis, müştemilat ve ağaçlar için Belediyece oluşturulacak kıymet takdir komisyonunca belirlenecek kıymet takdir bedelinin % 10'u enkaz bedeli olarak hesaplanır. Bu bedel, yapılacak sözleşme ile hak sahiplerine verilecek konuta ait inşaat maliyetinden düşülüp kalan bedel hak sahibi tarafından ödenir. Enkaz bedelinin davacıya ödenmiş olması karşısında davacının başka bir şey talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2013/5765 K: 2013/16006 T: 12.6.2013

Kamulaştırma bedelinin artırılması için açılacak davalarda Avukatlık Kanununa göre özel hüküm niteliği taşıyan Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili hükümleri öncelikle uygulanacaktır. Davalı, Avukatlık Kanunu'na göre nisbi ücret talep edemez. Kamulaştırma Kanunu gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında maktu vekalet ücretine hak kazanır. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2006/4461 K: 2008/3352 T: 10.3.2008

Avukatlık kanununa ve kamulaştırma kanununa göre kamulaştırma davalarında dava değerinin belli bir yüzdesinin ücret olarak kararlaştırılması B.K.nun 19. maddesi gereğince geçersizdir. Mahkemece hükmolunan değer üzerinden davacı avukatın hak ettiği ücretin belirlenmesi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2003/16681 K: 2004/8264 T:28.05.2004

Dava konusu taşınmaz devletin özel mülkü olduğu gibi, arsa olarak davacılara 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verildiğinden ve üzerindeki tesisler davacılar tarafından yapıldığından, taraflar arasındaki kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanamaz. Davalı idarenin 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verilen ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle anılan yasa hükümlerine tabi kira sözleşmesini feshi yasaya uygundur. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 2003/701 K: 2003/5787 T:08.05.2003

Uyuşmazlığın 2886 sayılı yasa hükümlerine göre çözülmesi gerekmektedir. Aynı yasanın 75/3. maddesine göre kira sözleşmesi bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilerek ecrimisil alım hükmü getirilmiş olup taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin bitiminden sonra ne yapılacağına dair bir hüküm olmadığı için aynı yasanın 75/son maddesine göre idarenin davacıya tahliye ettirme hakkı vardır. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1998/6840 K: 1998/7984 T:20.10.1998

431 sayılı Yasa gereğince, hazineye intikal eden davaya konu parselin, zilyetliğe dayalı olarak oluşturulan tesbit tapu kaydı, davalıya mülkiyet hakkı bahşetmez. Ancak davadan önce davalı, taşınmazı 3. kişiye satmış olduğu için davacı hazine, satım tarihindeki raiç değerini davalıdan isteyebilir. Davalının, iyi veya kötü niyetli olması, davacı hazinenin talep hakkına etkili değildir. Devamını Oku