Son Yazılar

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1999/504 K: 1999/908 T:16.02.1999

2886 sayılı kanunun 62. maddesi hükmü uyarınca, gelir kaydedilen teminat borca mahsup edilemez. Kanunun açık hükmüne aykırı olarak davalı teminatının tazminat tutarından düşülmesi davacının hükme temyiz etmemiş olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamış, bu yöne işaret edilmekle yetinilmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1998/4614 K: 1998/5241 T:09.06.1998

Taraflar arasındaki karma nitelikli sözleşmenin özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, sözleşmenin kurulmasında 2886 ve 1580 sayılı Yasalara aykırılık bulunmadığı, tek taraflı feshin sözleşmeyi hukuken ortadan kaldıramayacağı, idari yargıya başvurulmamış olmasının sonuca etkili olmadığı, sözleşmeye bağlılık ilkesi ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak sözleşmenin feshinin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1995/1133 K: 1995/1891 T:27.02.1995

2886 Devlet İhale Yasasının 62. maddesi borçlu olan müşterinin temerrüdü halinde BK.nun 106. maddesinde olduğu gibi alacaklıya ifa ile birlikte geciken ifa dolayısıyla zararı veya ifadan derhal vazgeçip olumlu zararını veyahut sözleşmeyi fesih edip olumsuz zararını isteme konularında seçimlik haklar tanımamış, aksine yalnız sözleşmeyi fesih yetkisi vermiş, ancak fesih halinde istenebilecek zararın niteliği kapsamı ve koşulları üzerinde durmamış salt hesabın genel hükümlerine göre tasfiye edileceğini açıklamakla yetinmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/7129 K: 1994/9463 T:01.11.1994

2886 s. Kanun 62. maddesi, borçlu olan müşterinin temerrüdü halinde, alacaklıya ifa ile birlikte, geciken ifa dolayısıyla zararı veya ifadan derhal vazgeçip olumlu zararını veyahut sözleşmeyi fesih edip olumsuz zararını isteme konusunda seçimlik haklar tanımamış, aksine yalnız sözleşmeyi fesih hakkı vermiş, fesih halinde istenebilecek zararın niteliği, kapsamı ve koşulları üzerinde durmamış, hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğini açıklamakla yetinmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/7280 K: 1994/9464 T:01.11.1994

Borçlunun, borcunu yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin bozulması (feshi) halinde, Devlet İhale Yasasının 62. maddesinde hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği öngörülmüştür. Sözleşmenin feshinde istenebilecek tazminat davacının kaçırılan fırsatı olarak olumsuz (menfi) zararıdır. Fesih halinde gelir kaydedilir kesin teminat, borçlunun borcundan mahsup edilemez. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1994/1127 K: 1994/3196 T:31.03.1994

2886 sayılı Kanundan sonra devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz kira sözleşmelerinin süre bitiminde ayni koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağına ilişkin 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmünün uygulanabilirliliği ortadan kalkmıştır. Bu nitelikteki taşınmazlara ait kira sözleşmeleri kira suresinin bitimi ile sona erer. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1993/2905 K: 1993/4544 T:25.05.1993

Sözleşmenin, davacı İdare tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle; davacı, hükümsüz olan bu sözleşmeye tekrar dönerek borcun ifa edilmemesinden doğan bu müsbet zararını isteyemez. Burada istenebilecek zarar, sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle aynı malı almak için ödemek zorunda kaldığı tutar arasındaki farkı (menfi zararı) isteyebilir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E: 1990/5042 K: 1990/9206 T: 25.12.1990

İdarenin, bedeli almak ve malları teslim etmek yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde davacı alıcının sahip olacağı haklar Devlet İhale Yasasının 60. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu takdirde teminat alıcıya geri verilir. Alıcı, ihaleye girmek ve teminat vermek için yaptığı masrafları istemeye hak kazanır. Bu nedenlerle ve "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince halen idarede bulunduğu takdirde, geçici teminatın davacıya geri verilmesine ve ihaleye girmek ve teminat vermek için yapıldığı kanıtlanacak davacı giderlerinin ödetilmesine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E: 2003/14479 K: 2004/3582 T: 16.3.2004

Davacı hazine, davalı belediyenin izin almaksızın denizden doldurduğu yerleri 3. kişilere kiraladığını ve haksız gelir sağladığını ileri sürerek ödetilmesi amacıyla bu davayı açtığından, ileri sürüşe ve iddiaya göre dava, BK.nun 61. ve devamı maddelerinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeden doğmakta olup, taraflar arasındaki bu uyuşmazlık, Adliye Mahkemelerinin görevine girer. Dolayısıyla 3533 sayılı Kanun hükümleri gözetilerek inceleme yapılması gerekir. Devamını Oku