Son Yazılar

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/8007 K: 2013/12294 T: 10.12.2013

Uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetin, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmazların bulunmaması veya eksilmenin hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde, Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek dava açılabilir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/6034 K: 2013/6163 T: 04.06.2013

Mahkemece, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucu oluşan yüzölçümü ile önceki yüzölçüm farkının hesaplama yönteminden kaynaklandığı belirtilmiş, diğer yandan Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/1015 K: 2013/745 T: 11.02.2013

Mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosuna ait orijinal ölçü krokisi, ilk tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın hava ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ile eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplandıktan sonra, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı, karar içeriğinde açıklanan hususlar araştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2012/6961 K: 2012/11314 T: 24.12.2012

mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosuna ait orijinal ölçü krokisi, ilk tesis 'kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ile eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir.  Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2015/17739 K: 2017/8208 T: 29.11.2017

Uygulama tespiti sırasında yanlış ölçüm nedeni ile bir taşınmazın bir bölümünün tespit harici yolda bırakıldığı iddiasına dayalı olarak açılan davada, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerine ilişkin talepler yönünden de uygulama kadastrosunu denetleyerek sınırın tespitinde yanlışlık varsa, sınırları düzeltecek şekilde karar vermekle görevli mahkemenin kadastro mahkemeleri olduğu gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/7919 K: 2019/3260 T: 30.04.2019

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davanın niteliği itibariyle, yargılama neticesinde verilecek hükümden tüm paydaşların hukuku etkileneceğinden davanın bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/13152 K:  2019/7215 T: 12.11.2019

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davanın, niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Ne var ki mahkemece, diğer paydaşların davaya katılımları sağlanmaksızın yargılama yapılıp hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, taşınmazın diğer paydaşlarının davaya katılımını sağlaması için davacıya süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/15077 K:  2020/262 T: 10.02.2020

Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu‘nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Bu tür davalarda, tüm paydaşların birlikte dava açmaları yahut biri veya birkaçı tarafından açılan davaya diğer paydaşların da katılımının sağlanması gerekir. Somut olayda; davacı, uygulama kadastrosu sırasında paydaşı olduğu taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasıyla dava açmıştır. Ne var ki, taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında, başkaca paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın niteliği itibariyle, yargılama neticesi verilecek hükümle müşterek maliklerin tamamının hukukunun etkilenecek olması nedeniyle, diğer paydaşların da davaya katılımının sağlanması zorunlu olmasına rağmen, mahkemece diğer paydaşların katılımını sağlaması için davacıya süre ve imkan tanınmamıştır. Devamını Oku

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/16240 K:  2020/2056 T: 17.06.2020

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların yüzölçümüne yönelik olarak görülen ve Kadastro Kanunu’nun 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkin dava sonuçlandıktan, ancak karar kesinleşmeden evvel yörede uygulama kadastrosuna ilişkin çalışma yapıldığından yönetmelik hükümleri ve olayın mahiyeti gereği 3402 sayılı yasanın 22-A maddesi uyarınca yapılan kadastroya ilişkin tutanakların kesinleşmesi mümkün değildir. Hakkında kadastro tutanağı düzenlenen ve davalı olması nedeni ile tutanakları henüz kesinleşmeyen yer hakkında genel mahkemelerin değil Kadastro Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu kuşkusuzdur. Devamını Oku