Son Yazılar

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1996/10813 K: 1996/13104 T: 30.10.1996

Orman yönetiminin açtığı ve hükme bağlanıp kesinleşen orman tahdidine itiraz davası, tarafları için kesin hüküm oluşturduğu gibi, belirlenen fiili durum itibariyle taşınmazların orman niteliğinde bulunduğu saptanmış olduğu takdirde, artık zilyetlikle kazanma olgusu söz konusu olamaz. Mahkeme, gerek bu kesin hükmü ve gerekse taşınmazın belirlenen eylemli duruma ait niteliğini dışlayamaz ve gerçek kişilerce açılan zilyetlik yoluyla tescil davası dinlenemez. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2014/3639 K: 2014/6805 T: 24.06.2014

Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlık, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğundan, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulamasında 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalması ve halen de eylemli biçimde orman olması halinde, Orman Yönetimi hu tür yerlerin Hazineden İdari yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2010/5544 K: 2010/8295 T: 14.06.2010

Eylemli orman olduğu anlaşılan dava konusu taşınmazı ve çevresini görmeden ve bitişik ormanın devamı olduğunu bilmeden satın alma, hayatın doğal akışına ve yaşam kurallarına aykırıdır. Tapu kaydı üzerine satış tarihinden önce orman olduğuna dair şerh bulunduğundan satın alan kişi iyiniyetli olarak kabul edilemez. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/10885 K: 2002/1619 T: 04.03.2002

Eylemli orman olan kesimlerin yine orman olarak kabulü gerektiği gözetilerek, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, miktarı ile geçerli kapsamı tayin olunmalı; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/349 K: 2001/1245 T: 19.02.2001

Mera olarak kabul edilen kesimin üzerinde eylemli olarak orman bitkilerin varlığı belirlenmiştir. Bu durumda eylemli orman olan kesimin memleket haritasında orman görülmemesi bu olguyu değiştirmez. Zira, küçük alanların bazen haritada gerçek niteliğini belirler şekilde gösterilmediği bilinmektedir. Eylemli orman olduğu taşıdığı bitkilerle belirlenen parselin kısmen mera olarak kabulü doğru değildir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/10305 K: 2015/9095 T: 13.10.2015

Eylemli orman olarak Orman Yönetimine tahsis edilen taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescili gerekeceğinden, tahsis edilen yerlerden olduğu veya tespit tarihi itibariyle eylemli orman olduğunun belirlenmesi halinde davanın reddine, aksi durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/02633 K: 2005/03122 T.21.03.2005

Orman kadastrosunun kesinleştiği yerlerde, on yıllık hak düşürücü süre içinde, ancak tapuya dayanılarak orman kadastrosunun iptali istenebileceği, somut olayda, davacı köy tüzel kişiliği, tapu kaydına dayanmayıp kadim mera iddiasına dayandığından, yasanın açık hükmü karşısında bu iddiaya değer verilemez. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2004/2248 K: 2004/6390 T.21.6.2004

Kadastro tesbitine itiraz davasında, çekişme konusu parselin bilirkişi krokilerinde yer alan bir bölümünün orman olarak tescili yolunda davacılar lehine usuli kazanılmış hak oluşmakla; hazine adına, çekişme konusu parselin orman sayılan ve taşlı alan olarak belirlenen kısımlarından artakalan bölümünün payları oranında tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2001/2030 K: 2001/2580 T.2.4.2001

Somut olayda,40-100 dönüm kısıtlarının araştırması usulünce yapılmalıdır; bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel kayıtlarıyla teyit ettirilmeli, yapılan uygulama uzman bilirkişilerce düzenlenecek birleşik krokiye yansıtılarak keşfi izleme imkanı sağlanmalı ve toplanan bütün deliller beraber değerlendirilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2002/974 K: 2002/3145 T.4.4.2002

Kadastro mahkemesinde 30 günlük askı süresi içinde, daha sonra da tapulu taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre zarfında genel mahkemede itiraz davası açılması mümkündür; fakat somut olayda davacı köy tüzelkişiliği 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açmamıştır ve bu nedenle orman kadastrosu çekişmeli taşınmaz bakımından kesinleşmiştir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2003/3393 K: 2003/4349 T.15.5.2003

Çekişmeli parselle öncesi bir bütün olan ve tespiti davalı adına kesinleşen iki parsel ve bu iki parsel arasındaki yolun yüz ölçümleri göz önünde bulundurulması suretiyle tapunun dayanağı kroki 3402 sayılı yasanın 20/a maddesi gereğince yerine uygulanıp kapsamı belirlenmeli, kroki kapsamı dışında kalan bölüm yönünden davanın kabulüne, içinde kalan bölüm yönünden de şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2003/3560 K: 2003/4553 T.27.5.2003

Orman ve orman içi mera içinde yer alıp meranın devamı niteliğinde olan taşınmazların mülkiyetinin (orman ve merada) zilyetlik yoluyla kazanılmasına yasal olanak bulunmadığından dava konusu iki parça taşınmazın bir bütün olarak mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılması gerekir. Devamını Oku