Son Yazılar

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2003/4528 K: 2003/5447 T.24.6.2003

Davada hazine ve orman yönetimi taraf olması nedeniyle bu davanın kabul edilebilmesi için davacılar zilyetliğinin dava açıldığı tarihe kadar 20 yıl çekişmesiz, aralıksız, malik gibi devam etmesi ve taşınmazın orman veya mera olmayıp zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun saptanması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/8979 K: 2005/13503 T.14.11.2005

Dava mera komisyonu tespit ve tahdit kararının 30 günlük askı ilanı süresi içinde açılmış ise de, mera komisyon kararı askı ilanından çok önce 1983 yılında bu köyde genel arazi kadastrosu kesinleştiğine ve mera komisyonunun yaptığı tespit ve tahdit kararı ile birlikte tapu iptali ve tescil isteminde de bulunulduğuna göre, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesinindir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/1807 K: 2005/6242 T.13.5.2005

Meraların mülkiyeti hazineye, kullanma yararlanma hakkı belediye sınırları içindeki taşınmazlarda belediye başkanlığına, köy sınırları içinde bulunan taşınmazlarda köy tüzel kişiliğine aittir. Orman yönetimi, sadece hazineyi taraf göstererek eldeki davayı açmış olmakla; köy tüzelkişiliğinin davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2006/1722 K: 2006/2344 T.27.2.2006

Mera niteliğiyle sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılacak davaların 3402 sayılı yasanın 12/3. Maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olacağına ve çekişmeli taşınmazın 115 numaralı mera parseli içerisinde kaldığı bilirkişi raporu, kadastro müdürlüğünün yazısı ile kesinleşen orman kadastro haritalarından da açıkça anlaşıldığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/1341 K: 2005/2130 T.3.3.2005

Bir yer, orman nitelikli tapu kaydının bulunması, devlet ormanı içinde yer almaması, devlet ormanına sınır olmaması, 3115 sayılı yasanın yürürlük dönemine göre 50000 m2’den, 6831 sayılı yasa hükümlerine göre ise, 30000 m2’den büyük olması, bedeli ödenerek devletleştirme bedelinin ödenmemiş olması, kesinleşmiş orman sınırlamasının bulunması halinde devlet ormanı olarak sınırlanmış olmaması, orman tahditi yapılmış ise özel orman olarak tahditinin yapılıp işletiliyor olması koşullarının istisnasız hepsinin birden gerçekleşmesiyle iadeye tabi özel orman sayılır. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/4606 K: 2005/9032 T.1.7.2005

Çekişmeli yerin çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazların etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 sayılı yasanın 17/1-2. Maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeli, bütün bu konulan kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin biçimde saptanmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2006/7817 K: 2006/10533 T. 13.7.2006

Çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde ( b ) ve ( c ) ile gösterilen bölümlerinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlendiğine göre: orman yönetiminin bu bölümlere ilişkin davasının kabulüne ve bu bölümlerin mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2006/7817 K: 2006/10533 T.13.7.2006

Yasal düzenlemeler karşısında mera tahsis komisyonunun bir yeri mera olarak tahsis etmesi o yerin niteliğini değiştirmeyeceğinden, bu yer orman ise orman niteliğini kayıp etmiş sayılmayacaktır; bu nedenle taşınmazın bilirkişi krokisinde gösterilen ve kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenen bölümlerinin mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/6425 K: 2018/3554 T: 08.05.2020

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, dava konusu taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulu olmadığı ve davacının da söz konusu taşınmazın ½ hissesine malik olduğu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 696. maddesine göre mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarmaya ilişkin dava açılabilmesi için pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmadığı anlaşılmakla Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/10076 K: 2019/1142 T: 19.02.2019

Aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi davalarında her bir paydaşa bir bağımsız bölüm düşmesi asıl ise de, Dairemizin uygulamalarında mirastan elbirliği/iştirak mülkiyetinin söz konusu olması halinde birden fazla elbirliği/iştirak halindeki malike bir bağımsız bölümün tahsis edilmesi suretiyle de ortaklığın giderilmesi mümkündür. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/11086 K: 2018/1343 T: 22.02.2018

Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın aynen taksim yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/5151 K: 2019/46 T: 14.01.2019

Taksim isteyen hissedarlara süre verilerek Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde belirtilen eksikliklerin giderilmesi suretiyle paydaş ve bağımsız bölüm itibariyle herbir müşterek malike/paydaşa en az bir bağımsız bölüm verilerek kat mülkiyeti oluşturulması ve bağımsız bölüm ve daireler arasındaki değer farkının ise ivaz ilavesiyle denkleştirilmesi mümkün bulunmaktadır. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/955 K: 2017/3912 T: 03.05.2017

Aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi davalarında her bir paydaşa bir bağımsız bölüm düşmesi asıl ise de, Dairemizin uygulamalarında mirastan elbirliği (iştirak) mülkiyetinin söz konusu olması halinde birden fazla elbirliği halindeki malike bir bağımsız bölümün tahsis edilmek suretiyle de ortaklığın giderilmesi mümkündür. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2018/6405 K: 2019/1238 T: 25.02.2019

Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın (temyiz aşaması dahil) herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması (taksim) yoluyla yapılmasını istemesi durumunda, hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar vermelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/16478 K: 2017/1025 T: 09.02.2017

3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan bu çalışmadan dolayı dava konusu taşınmazların eksilen kısımları için komşu parsellere karşı tapu iptali ve tescil davası açabileceği, bu davanın sonucunda ortaya çıkan duruma göre davacının zararının nereden kaynaklandığının tespitinden sonra tazminat talebinde bulunacağı gözetilmeden davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/175 K: 2015/654 T: 17.02.2015

Mahkemece, öncelikle denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar, 3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesine göre yapılan düzeltme işlemine ilişkin harita ve tutanaklar varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplandıktan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler taraf tanıkları ve orman ve harita mühendisi ile fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu ile orman kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapıların bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2013/513 K: 2013/7035 T: 24.06.2013

3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan tesbitlere karşı askı ilan süresi içinde dava açılması halinde, kadastro mahkemesi görevli olup; mahkemece yapılacak inceleme, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılmasına ilişkindir. Bu davada, taşınmazların mülkiyetine ve niteliğine ilişkin bir araştırma yapılamaz. Bu taleplere yönelik açılan davalarda ise, görevli mahkeme, 6100 sayılı H.M.K.'nun 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2012/8418 K: 2012/9541 T: 26.06.2012

Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda görevli değildir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2015/11610 K: 2017/1291 T: 17.02.2017

Kadastro mahkemesinin, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik yanlışlıkların tashihi işleminin yasa ve yönetmeliklere aykırı yapıldığı düşüncesiyle açılan davada görevli olduğu, taşınmazın mülkiyetine ve mahiyetine yönelik davalarda ise görevli olmadığı, diğer taraftan uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet uyuşmazlıklarını canlandırmak ve gidermek olmayıp, tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik yanlışlıkları belirleyerek gidermek ve kadastro, paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli duruma getirmek olduğu, yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosunun mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlaline neden olacağı gözetilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2016/2510 K: 2017/7607 T: 11.10.2017

Yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı düşüncesiyle açılan davada kadastro mahkemesinin görevli olduğu, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine yönelik davalarda ise görevli olmadığı gözetilmelidir. Devamını Oku