Son Yazılar

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1997/10893 K: 1997/14963- T: 13.10.1997

Kısmî kamulaştırma yapılan taşınmazda, kamulaştırma dışında kalan kısımdaki değer değişikliğinin tespitinde, kamulaştırmadan artan kesimin tümü göz önüne alınmalıdır. Taşınmaz üzerinde, daha önceden irtifak hakkı kurulmuşsa, bu irtifakın taşınmazda meydana getirdiği değer düşüklüğü oranının, değerlendirme tarihindeki karşılığının, kamulaştırma bedelinden indirilmesi gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1997/8723 K: 1997/12282 T: 15.9.1997

Emsal taşınmazın, kamulaştırılan taşınmaz malla aynı konumda, aynı yerde ve nitelikte olması gerekmez. Ayrı özellik ve nitelikleri taşıyan ve başka yerlerde bulunan emsal kayıtlar incelenerek, aradaki farklılık ve değişiklikler tespit edilerek de, kıymet takdiri mümkündür. Bilirkişi ile kıymet takdir komisyonu raporları arasında, biçilen değer açısından önemli oransızlık olduğu takdirde, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1997/9045 K: 1997/10620- T: 26.6.1997

Yasaya uygun olarak hazırlanan her iki bilirkişi raporunda yer alan bir çelişki sonucu, mahkemece üçüncü keşif yapılmasına karar verildiği takdirde davacı taraf kesin mehil süresi içinde keşif için gerekli giderleri yatırmazsa, bu durum keşiften kaçındığı anlamını taşır ve aleyhinde olan az değer biçen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulur. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1996/13828 K: 1996/14754 T: 22.10.1996

Yol fazlası taşınmazın bedeli karşılığı davacıya devri ve fazla alınan bedelin iadesi davasında, belediye encümeninin Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kıymet takdir komisyonunca biçilen değeri değiştirme yetkisi bulunmadığından ve davalı idare tarafından da bedele itiraz davası açılmadığından, kıymet takdir komisyonunca biçilen değerden fazlasının geri verilmesi gerekirken, gereksiz bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu raporda belirlenen değer fazlasının iadesine karar verilmesi değildir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1996/9026 K: 1996/9878 T: 17.6.1996

Dava dilekçesinde faiz istenmemiş olması yeni bir dava ile faiz istenmesine engel teşkil etmez. Davacının dava sırasında faiz talebi reddedilmiş ve davacı bu red kararını temyiz etmemişse artık karar tarihine kadar olan faiz hakkını isteyemez. Bu durumda idare lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece karar tarihi yerine kamulaştırmadan itibaren faize hükmedilmesi uygun değildir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2002/7319 K: 2002/11577 T: 20.5.2002

Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda arta kalan kesimdeki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde davacıya % 50 oranında değer kaybıyla yetinip yetinmeyeceği sorulmalı, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulmalı, yetinmediği takdirde davalı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talep ettiği takdirde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmeli aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer artışı oranına göre karar verilmelidir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2002/8727 K: 2002/13818 T: 17.6.2002

Kamulaştırmasız el atmada ecrimisil tazminatının, dava tarihinden geriye doğru her yıl için ayrı ayrı taşınmazın net geliri esas alınarak belirlenmesi gerekir. Beş yıllık ecrimisilin 2000 yılı verileri ve gelirine göre hesaplandığı gözetilerek bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile fazla ecrimisile hükmedilmesi hatalıdır. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/9847 K: 2005/12050 T: 14.11.2005

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsurun %70'i geçemeyeceği gözetilmeden, daha yüksek oranda değer artırıcı unsur üzerinden hesaplama yapılarak fazlaya hükmolunması yasaya aykırıdır. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/1062 K: 2005/4409 T: 14.4.2005

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değerinin biçilmesi gerekmektedir. Bilirkişi kurulunca taşınmaza arsa olarak değer biçildiği gözetilerek bilirkişilerden taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi için ek rapor alınması, eski görüşlerinde ısrar etmeleri halinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp yeniden rapor alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması, Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2004/8931 K: 2004/9431 T: 5.10.2004

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atma, karayolu yapımı amacına yöneliktir. Taşınmazın kamulaştırmasız el atmadan arta kalan kısmı anayola cepheli hale gelmiştir. Hal böyle olmasına rağmen bilirkişi kurulunca taşınmazın arta kalan kesiminde değer artışı olup olmayacağının tartışılmaması ve bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemesi, Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/4805 K: 2005/7248 T: 21.6.2005

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taşınmazın el atılıp yol haline getirilen bölümünün bakım ve onarımı hangi belediye tarafından yaptırılmışsa husumetin ona yöneltilmesi gerekir. Ayrıca, keşif sonrası fenni bilirkişi harita mühendisi tarafından verilen rapora davacı itiraz edilerek el atılan yerin raporda belirtilenden daha fazla olduğunu iddia etmesine göre bu itirazının değerlendirilmesi için, bilirkişiden ek rapor alınması gerekir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2007/3395 K: 2007/7323 T: 5.6.2007

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu parselin tapu kaydı üzerinde "bedelsiz terk edilecektir" şerhi bulunmaktadır. Davalı idarenin bedelsiz terk edileceği belirtilen bu bölüme herhangi bir el atması bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Devamını Oku

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1995/6278 K: 1995/8043 T: 17.4.1995

İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen pay için açılan bedel artırım davasında, bilirkişilerce emsal inceleme ve karşılaştırılması yapılarak değer biçilmesinde ve zemin yönünden artırmaya karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak eski sahipleri tarafından kullanılan taşınmaz malın bedelinin ödenemeyeceği düşünülmeden yapı bedeline de hükmedilmesi doğru değildir. Devamını Oku