Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, Hazine payının davacılara taşınmazdaki hisseleri oranında rayiç değer üzerinden satışının mümkün olduğunu, bu şekilde uzlaşma sağlanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 31.10.2017 tarihli 2017/4042 Esas, 2017/7914 Karar sayılı ilamı ile “….Dava konusu taşınmazda davacıların 1/2’şer pay sahibi olduğu taşınmazın tapu kaydında beyanlar hanesinde “1783 m2 fazlalık, 27.02.1954 tarih ve 224 sayılı tezkere ile Defterdarlık makamına bildirilmiştir.” şeklinde şerh bulunmaktadır. … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2014 tarihli, 2014/34 Esas, 2014/346 sayılı Kararı ile “2095 ada 2 parseldeki Hazine fazlalığı şerhinin terkini ve paya dönüştürülmesi talebinin kabulü ile … hissesinin 466025/984400, … hissesinin 466025/984400 ve davalı Hazine hissesinin 52350/984400 pay olarak tapuya tesciline” karar verildiği, kararın henüz kesinleşip tapuya tescil edilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, belirtilen kararın kesinleşmesinin beklenilmesi ve ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili kararı harç yönünden temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir. Taraflar arasında Hazinenin bulunması halinde ise, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Somut olayda; Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince, taşınmazda 1047/19688 oranında pay sahibi olan davalı … harçtan muaf olduğu halde, hükmün 4. bendindeki satış bedeli üzerinden alınacak binde 11,38 oranındaki ilam harcından Maliye Hazinesinin yükümlü tutulması doğru görülmemiş ise de; bu husus, kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.