Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen 29.09.2015 tarihli ikinci kararın, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez Dairemizin 20.09.2016 tarihli ve 2016/3353 Esas, 7089 Karar sayılı ilamı ile özetle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalı …’ün ölü olduğu, ancak bu durumun nüfus kayıtlarına işlenmediği anlaşıldığından, davacı vekiline yetki ve süre verilerek davalının ölü olduğunun nüfus kayıtlarına işlenmesinin sağlanması ve temin edilecek mirasçılık belgesine göre yasal mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davacı vekiline verilen sürede, davalı …’ün ölümünün nüfus kayıtlarına işlenmesi sağlanmış ve verasete esas nüfus kaydına göre tespit edilen yasal mirasçılarına tebligat çıkarılmış; mirasçılardan … ile … duruşmaya katılarak davanın reddini savunmuşlardır.
Davacı …’nun 23.10.2017 tarihinde ölümü üzerine de davacı vekili tarafından, müteveffaya ait mirasçılık belgesi ile mirasçılarından alınan vekaletnamenin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile dava konusu 516 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, dahili davalı … vekilinin tüm; davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde, satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. Bunun yanı sıra, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmeli ve satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda paydaşlardan tahsiline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazda paydaş olan davalı Hazine, yargılamada vekille temsil edilmesine rağmen lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.