Davacı, davalı ile aralarında 01/12/2001 tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu , 01/12/2008 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 325 TL olduğunu ancak davalının kira bedellerini düzensiz ödediğini , davalıya kira ödemelerini zamanında yapması için iki haklı ihtar gönderildiğini ne var ki davalının halen birikmiş kira borcu bulunduğunu belirterek sözleşmenin feshine ve davalının kiralanan taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde davacı kiraya veren tarafından davaya dayanak yapılarak iki haklı ihtar oluşturduğu ileri sürülen … 2. Noterliği’nin 08/10/2008 tarih ve 17792 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 20/10/2008 tarih ve 19033 yevmiye sayılı ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilemeyip merciine iade edildiği bu itibarla da davada iki haklı ihtarın oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye istemli açılan işbu davanın reddine karar verilmesi gerekiyorsa da yargılama aşamasında kiralanan taşınmazın tahliye edildiği göz önüne alındığında, karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. 6100 sayılı H.M.K.’nun 331/1 maddesinde; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmedileceği düzenlemesi gereğince davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerekir. Somut olayda, iki haklı ihtar şartı oluşmadığından davacının tahliye isteminde haksız olduğu açıktır. Bu itibarla, davacı dava açmakta haklı olmadığı halde, yargılama masraflarından davalının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.