İstatistikler
5468
Yazılar
0
Yorumlar
23215
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/15544 K: 2007/916 T:06.02.2007
İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açan yabancı uyruklu davacının açtığı davanın açıldığı tarihte yabancıların mülk edinme olanağı bulunmakta ise de; davanın karara bağlandığı tarihte başka bir düzenleme bulunmakta olup, bu düzenleme kamu düzenine ilişkin olduğundan kazanılmış haktan bahsedilemez. Bu nedenle, taşınmazlar hakkında 2644 sayılı Yasa 'nın 35. maddesinde öngörülen koşulların uygulama yeri olup olmadığı araştırılmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-84 K: 2003/50 T: 5.2.2003
Taşınmazın makiye ayrıldıktan sonra, yeniden orman sınırları içine alınamayacağı kabul edilse dahi, yapılan genel arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydı, kesinleşen orman tahdidi ile orman sınırları içinde bırakıldığından hukuki değerini yitirmiş olduğundan ve davacı şirket ya da önceki malikler yararına özel yasalar uyarınca oluşturulmuş bir tapu bulunmadığı ve kadastro tespitinin de yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda davacı şirketin, orman yönetiminin açtığı tapu iptal ve tescil davası sırasında makiye ayırma işlemini ileri sürmesi yararına herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Açıklanan nedenlerle yargılamanın iadesi isteminin reddine karar verilmesi gereklidir. Devamını Oku
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/4090 K: 1996/3991 T: 19.9.1996
Metruk çay veya ırmak yatakları, tarıma elverişli ve ziraat yapılabilir nitelikteyse, zilyetlikle kazanılabilir. Devamını Oku
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/345 K: 1996/1141 T: 5.3.1996
Çay yatakları zilyetlikle kazanılamaz. Ancak, çayın terk ettiği alan zamanla tarım arazisine dönüşürse veya taşlık ve çalılık olup da imar-ihya edilmiş ve imar-ihya yoluyla kazanılma koşulları zilyet yararına oluşmuşsa, 3402 s. Kanun'un 14 ve 17. maddeleri ile Medeni Kanun'un 639. maddesi uyarınca, böyle bir taşınmaz, olağanüstü zamanaşımı zilyetliği ile kazanılabilir. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1993/3540 K: 1994/5876 T: 25.4.1994
Çeşme, mescit, pazar yerleri gibi kamunun yararlandığı hizmet malları, özel mülkiyete konu olamayacaklarından, ait oldukları köy adına tespit olunurlar. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/5655 K: 1999/6830 T: 23.12.1999
Ortak alanda kişi başına düşen sağlık tesislerine ilişkin asgari büyüklüğün planlama alanındaki nüfus ve sağlık tesisleri alanı ihtiyacı ulaşım ve altyapı gibi unsurlar, taşınmazın bu kullanım uygunluğunun bölgenin bütünü ve üst ölçekli plan kararları ele alınarak incelenmesi gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/2000 K: 1999/4906 T: 19.10.1999
3194 sayılı yasanın 18. maddesi uyarınca tesis edilmiş parselasyon işleminin bu madde ve ilgili yönetmelik esasları içinde incelenmesi zorunluyken 2981 sayılı yasaya göre değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet yoktur. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3858 K: 1999/4912 T: 19.10.1999
İl imar müdürlükleri afet işleri ve imar uygulama şube müdürlüklerinde geçen hizmet sürelerinin resmi kurumda çalışmış olmak kapsamında kabul edilmemesine ilişkin imar planlarının yapımını yükümlenecek müellif ve müellif kuruluşlarının yeterlilik yönetmeliğinin 6/F maddesinde hukuka aykırılık yoktur. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/14903 K: 1993/7008 T: 6.7.1993
Dört yanı kesinleşmiş mera parseli ile çevrili olduğu takdirde bunlar arasında kalan dava konusu taşınmazın da mera olduğu kabul edilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1988/6291 K: 1989/216 T: 17.1.1989
Bir yönü “meşelik” olan vergi kaydı, değişebilir sınırlı olup; miktarı, kapsamı ile geçerlidir. Vergi kaydının kapsamı dışında kalan ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken “çalılık” arazi, imar-ihya olunarak kültür arazisi haline getirilmiş ise zilyetlikle edinilebilir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1983/19904 K: 1983/17939 T: 9.12.1983
1744 sayılı Kanun ile orman Yasasının 2. Maddesinin değiştirilmesinden sonra yapılan sınırlamalarda bir yerin sınır dışında bırakılması, o taşınmazın öncesinin orman toprağı olmadığını kanıtlamaz. Çünkü anılan yasa gereğince öncesi orman olduğu halde bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmiş olması nedeniyle orman dışında kabul edilen yerler dahi sınırlama dışında bırakılacağından böyle bir durumda öncesi orman veya orman toprağı olan bu taşınmazın özel mülkiyete konu olabilmesi ancak o yerin yapılan sınırlama ile orman dışında bırakılmış olmasından sonra söz konusu olabilir. Bu takdirde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği de sınırlamanın yapılmasından sonra işlemeye başlar. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1984/8974 K: 1986/8741 T: 2 3.10.1986
Vergi kaydı mülkiyet belgesi değildir. Ayrıca zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydının hukuksal değeri yoktur. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 1997/9927 K: 1997/15372 T: 16.10.1997
Enerji nakil hattının geçirildiği taşınmazlarda, pilon yeri için değer belirlenirken, davacının da kabul ettiği önceki Ödemeler arazinin getirebileceği net gelire göre yapılmışsa; metre birim fiyatına göre pilon yerinin toplam değeri belirlenmeli, enerji nakil hattının, taşınmazın geri kalan kısmında meydana getireceği değer düşüklüğü oranı tesbit edilerek irtifak hakkı belirlenmeli, bilirkişi raporları bu hususları karşılayacak özellikte olmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/262 K: 2005/718 T: 4.2.2005
Meralar zilyetlik süresi ne olursa olsun, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap edilemezler. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/859 K: 2005/1260 T: 21.2.2005
Taşınmazın mera olup olmadığı araştırılarak komşu köylerden tanıklar da dinlenerek hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme bozma nedenidir. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/3226 K: 2005/3647 T: 9.5.2005
Taşınmazın mera olup olmadığı araştırılarak, sonuca göre kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine konu olup olamayacağına karar verilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/3622 K: 2005/4143 T: 1.6.2005
Bir yerin otunu biçmek iktisap bakımından yeterli ise de, dava konusu taşınmazın mera olduğu kanıtlandığından, tescil talebinin reddi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/6-288, K: 2006/304, 24.5.2006
Davacı yönünden taşınmazın belirli bir bölümü bakımından özel kullanma biçimi belirlenmiş ve taşınmazın diğer kısımlarının da öteki paydaşlarca kullanılabilir durumda olmasına; kendisi yönünden böylesi bir özel kullanma biçimi oluşan ve imar uygulamasından sonra taşınmazda paydaş durumuna gelen kişilerin kullandığı diğer bölümlerde önceki malikler zamanında hak iddia etmeyen davacının, davalılarca sonradan satın alınan paylarla ilgili şuf'a hakkını kullanmak istemesinin mk'nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/20-490 K: 2003/510 T: 24.9.2003
Tespit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında itiraz üzerine tutanak düzenlenerek, komisyonca tespit dışı bırakılmasına karar verilmesi veya kadastro mahkemesi kararı ile tespit dışı bırakılması hallerinde, komisyon veya mahkeme kararı ile taşınmazın hukuksal durumu belirlenmiş olduğundan bu kararların kesinleştiği tarihte tespit dışı bırakıma işlemi kesinlik kazanır ve bu tarih mülk edinme zamanının başlangıcında esas alınır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-749 K: 2005/44 T: 209.02.2005
Mahkemece pilon ve inşa edilen trafo binası ile enerji nakil hattının geçirildiği bölümün tespit edilmesi; taşınmazın tamamından trafo binası ve pilon yerinin yüzölçümü indirildikten sonra, kalan bölümün irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı geçirildikten sonraki değeri arasındaki fark belirlenmek suretiyle irtifak bedelinin hesaplanması; bu şekilde yapılan inceleme sonucu tespit edilen irtifak hakkı bedeline, trafo ve pilon yerinin mülkiyet bedeli ilave edilerek toplam değer karşılığına hükmedilidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2004/5-716 K: 2005/53 T: 09.02.2005
Kamulaştırma bedelinin kesinleştiği tarihten geçen beş yıl süre içinde kamulaştırılan taşınmazın imar kapsamına alınması durumunda kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı iddiası dinlenmez Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-288 K: 2005/352 T: 225.05.2005
Kamulaştırma Kanununun 38. maddesindeki yirmi yıllık hak düşürücü sure iptal kararından önce dolduğundan; Yerel Mahkemece taşınmazın, gerçek hak sahibi durumuna gelen davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/1-80 K: 1996/224 T: 3.4.1996
Milli Savunma Bakanlığına yapılan tahsisten sonra Yasanın açık hükmüne rağmen önceden Bakanlıktan izin alınmadan verilen tapu tahsis belgesi hukuki unsurlarından yoksun ve yokluk hükmündedir. Yokluk halinde idare mahkemesinin görev alanına giren ve onun tetkik edeceği bir durum sözkonusu olamaz. Devamını Oku
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2005/10791 K: 2005/14247 T: 22.12.2005
Mera Kanunu’nun 3. maddesinde; otlak; "mera ile aynı niteliklere sahip yerlerdir" diye tanımlanmış olup özel mülkiyete konu edilemez, zamanaşımı ile iktisap olunamaz. Devamını Oku