İstatistikler
5468
Yazılar
0
Yorumlar
23215
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2003/6156 K: 2003/6107 T: 6.10.2003
Tapusuz taşınmazın, tmk 713/1. Maddesi hükümlerine dayalı tescil isteği olmakla; bu hükümlere göre, bir yerin tapuya tesciline karar verilmesi için; diğer kazanma koşulları yanında, taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmayı elverişli yerlerden olması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/17-294 K: 1996/426 T: 29.5.1996
Çevresinin yayla olan, şahısların bu yerde yayla evi yapmak ve arsa olarak kullanmak suretiyle yararlandıkları anlaşılan taşınmazın öncesinin kadim yaylak olduğunu kabul etmek gerekir; kamu malı niteliğindeki yaylak yerleri özel mülkiyete konu olan ve dolayısıyla zilyetlikle kazanılan yerlerden sayılamaz; böyle bir taşınmazın anılan yasa maddesi gereğince yaylak yeri niteliğiyle sınırlandırılıp özel siciline yazılması gereklidir. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E: 1996/4 K: 1998/3 T: 4.12.1998
Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapusuz taşınmazların edinilmesine ilişkin Türk Medeni Kanunu'nun 639/1. maddesine göre verilen tescil kararları inşai-ihdasi (yapıcı-kurucu-yenilik doğurucu) nitelikli kararlardır. Mülkiyet hakkı bu kararların kesinleştiği anda kazanılır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/5571 K: 1994/9259 T: 3.10.1994
Milli emlak memurunun, Hazine'yi ilgilendiren itiraz ve davaları kabule yetkisi bulunmadığından, bu yöndeki beyanları hukuki bir sonuç doğurmayacağı gibi, kadastro komisyonu kararı Hazine'ye tebliğ edilmediğine göre de, karar ve tutanaklar kesinleşemez. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/1460 K: 1993/10251 T: 7.10.1993
Köy boşluğu niteliğindeki arazilerin mülkiyeti Hazine'ye ait olduğundan, bu tip arazilerin köy tüzel kişiliği tarafından satışı geçersizdir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1991/1869 K: 1991/12819 T: 10.10.1991
Tapulama dışı bırakılma işlemi de, bir kadastro işidir. 3402 s. Kanun'un 22/1 maddesi uyarınca daha evvel kadastrosu yapılan yerlerde, yeniden ikinci kadastro yapılamaz. Ancak ikinci kadastro işlemi Hazine'nin talebi ile yapıldığı takdirde, bu işlem 22/1. madde anlamındaki ikinci kadastro sayılmaz. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1992/2652 K: 1994/8581 T: 29.9.1994
Hazine'ye ait tapu kaydı, 4753 s. Kanun'a göre oluşturulmayıp, kaçak ve yitik kişiden kalan taşınmaz için oluşturulmuş ise zilyet yararına 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uygulanamaz. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/77 K: 1994/6143 T: 10.6.19943402/21
Dayanak tapu kaydı; değişebilir sınırlı olmasına rağmen, değişebilir sınır yönünde bulunan ve kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmazın Hazine tarafından üçüncü şahıslara temliki sonucu, değişmez sınırlı hale dönüştüğü takdirde, kayıt kapsamının belirlenmesinde kayıt sınırlarına değer verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/5134 K: 1994/6691 T: 15.9.1994
Kadastro mahkemesi, taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara ilişkin işlere bakmakla görevlidir. Her ne kadar, Anayasa Mahkemesi, beyanlar hanesinde gösterilecek şerhle ilgili 2924 sayılı Yasa'nın değişik 11/2. maddesini iptal etmiş ise de, Hazine şerhle ilgili dava açmamış, çekişme, iki şahıs arasındaki zilyetlik şerhi ile ilgili olduğuna göre, uyuşmazlığın, işin esasının incelenerek sonuçlandırılması gerekirken, husumet yönünden reddedilmesi isabetsizdir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-555 K: 2005/706 T: 207.12.2005
Kamulaştırma bedel farkının istendiği davalarda taşınmaz Devlet ve kamu tüzelkişileri tarafından kamu yararına lüzumlu işlere tahsis edilmek üzere kamulaştırıldığından, bedel artırım davalarının kamu düzeni ile ilgili olduğu ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulanması gerektiği acıktır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/18-567 K: 2005/757 T: 221.12.2005
Kamulaştırma bedel farkının talep edildiği davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, diğer hukuk davalarından farklı olarak mahkeme resen emsal arayabilir, taraflar sonradan emsal bildirebilir. Amaç, gerçek değerin bulunması olduğuna göre emsalin, dava konusu taşınmaza denk, benzer yüz ölçümlerde, bitişik ya da yakın adalarda bulunması, aynı imar iznine sahip olması; eş söyleyişle, uygun emsal olması gerektiği kuşkusuzdur. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/5-754 K: 2005/783 T: 228.12.2005
Davacıların adresleri; Tapu, Vergi ve Nüfus Müdürlüklerinden sorulmadan ve haricen zabıta vasıtası ile araştırılmadan gazete ile ilan edilmiş ise yapılan tebligat geçersiz olduğundan, mal sahibi için henüz başlamış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığından, davacıların bedel artırım davası açma hakları vardır. Bu nedenle Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca verilen tescil kararının kaldırılmasına gerek yoktur. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1992/11625 K: 1993/6200 T: 12.7.1993
Kesinleşmiş orman tahdidi dışında kalan taşınmaz için orman yönetiminin açtığı dava dinlenmez. Ancak, tahdit sınırları dışında kalsa dahi, taşınmaz, eylemli durumda halen orman niteliğini koruduğundan, bu niteliği itibarıyla Hazine'nin her zaman dava hakkı vardır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1992/2709 K: 1993/1785 T: 26.2.1993
Dayanak yapılan tapu kaydı, değişebilir sınırlı olduğu takdirde, kayıt kapsamı miktarına değer verilerek belirlenmelidir. Değişebilir sınır yönünde kaçak ve yitik kişi taşınmazı var ise, çekişmeli parseller kayıt miktar fazlası olması sebebiyle Hazine adına tespit edilmeli ve bu şekilde Hazine'ye geçen taşınmaz hakkında zilyetlikle kazanma talebi reddedilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/478 K: 1996/756 T: 7.2.1996
Vergi kayıtları ile bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık bulunduğu takdirde, resmi kayıt niteliğinde olan vergi kayıtlarına dayanılarak hüküm verilmesi gerekir. Kaçak ve yitik kişilerden kalan tapulu ve tapusuz taşınmazlar, yasalar gereği Hazine'ye geçeceğinden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamazlar. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1995/8695 K: 1995/10626 T: 21.9.1995
Dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu saptandığına göre, bu yerin orman olarak Hazine adına tescili gerekir. Ancak Hazine adına yapılan bu tescil; özel hukuk anlamında bir tescil olmayıp ormanı devletin özel malı haline getirmeyeceği gibi, bu orman üzerinde özel hukuk hükümlerine göre, hak kazanımına da yasal imkan bulunmamaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/8663 K: 1996/1047 T: 6.2.1996
Taşınmazın özel harman yeri olarak nitelenebilmesi için ya tapu kaydı kapsamında olması ya da uzun süre ve ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğinin, harman yeri niteliğiyle sürdürülmesi gerekir. Sadece yılın belirli bir ayında harman dökme işlemi, taşınmazı özel harman yeri niteliğine sokmaz, bu itibarla zilyetlik yolu ile kazandırıcı zamanaşımı iktisabı koşulları da oluşmaz. Devamını Oku
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1993/6046 K: 1993/11976 T: 2.11.1993
Kadastro hakimince, posta masraflarını resmi ödenekten karşılamak suretiyle elde edilerek davanın çözümlenmesinde etkili olabilecek kadastro tutanakları, tapu kayıtları ile çevre parsel tutanak ve kayıtları ilgili yerlerden getirtilmesi gerekirken, masraf istenmesi yasal düzenlemeye aykırılık teşkil eder. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1986/17861 K: 1990/12580 T: 31.10.1990
Kadastro hakimi, dava konusu taşınmazla sınırlı olarak hüküm vermek, tespit tutanağı düzenlenen taşınmazın davaya konu edilen bölümü ile sınırlı olarak inceleme yapmak zorundadır. Parselin dava konusu olmayan bölümü hakkında komisyon kararı kesinleştiğinden, mahkemece, dava dışına çıkılarak, parselin tümü hakkında hüküm kurulması isabetsizdir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1992/54 K: 1992/41 T: 20.1.1992
Orman kadastrosu da bir kadastro işidir ve itiraz halinde, dava, kadastro mahkemesinde görülmelidir. Kadastro işlerinde hakeme gidilemeyeceği ve kadastro mahkemelerinin görevli olduğu 3402 s. Kanun'un 26. maddesi ile 6831 s. Kanun'un 11. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1994/12196 K: 1995/9938 T: 3.10.1995
Medeni Kanun'un 639/2. maddesine dayanan tescil davası her zaman açılabilse de, tapu iptali ve tescil talebi için, kayıt malikinin ölümünden itibaren dava tarihine dek 20 yıllık zilyetlik süresi geçmiş olmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1993/2530 K: 1994/9444 T: 12.7.1994
Tapu kaydı asliye hukuk mahkemesi kararı sonucu oluştuğu takdirde, tip tapu kaydına karşı, 3402 s. Kanun'un 12/3. maddesinde yer alan 10 yıllık süreye bağlı olmaksızın her zaman dava açılabilir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2009/10541 K: 2009/11645
Uyuşmazlık konusu bölgede halen yürürlükte olan 1/100000 ve 1/50.000 ölçekli planların ilgili idarelerce değiştirilmemesi veya geri alınmaması ya da yargı yerlerince iptal edilmemesi halinde hukuki geçerliliğinin devam ettiği açık olduğundan, dava konusu nazım imar planının yürürlükteki 1/100000 ve 1/50000 ölçekli planlara uygun olup olmadığı hususu gözönünde bulundurularak İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2009/14900 K: 2010/3380
Özeti: Taşıt yollarının 1/5000 ölçekli nazım imar planında yer alması gerektiği hakkında. Devamını Oku