İstatistikler
5468
Yazılar
0
Yorumlar
23215
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2007/4516 K: 2007/4620 T: 21.5.2007
Kamulaştırma işleminin amacı, İmar Planında İlköğretim Alanı olarak ayrılmış bulunan taşınmaz üzerinde ihtiyaç doğduğunda okul yapılmasıdır. İmar Planındaki tahsis amacı değişmediği sürece bu amaç her zaman gerçekleştirilebilecek olup, ilköğretim alanı olarak imar planına alınması ve bu durumun değişmemesi de yasanın 23.maddesinde sözü edilen işlem niteliğindedir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/266 K: 2002/600 T: 24.1.2002
Birden fazla taşınmazın birlikte kamulaştırılması halinde, kamulaştırma bedelinin kesinleşme tarihinin hesabında bu taşınmazlardan sonuncusunun bedelinin kesinleştiği tarih esas alınır. Kamulaştırma amacına uygun bir işlem veya tesisat yapılıp yapılmadığı ve kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsisin bulunup bulunmadığı, bu taşınmazların her biri yönünden araştırılıp bunlardan birisinde böyle bir işlemin varlığı halinde diğerlerinde de yapıldığının kabulü gerekir. İdarenin, kamulaştırmadan kısmen vazgeçmesi mümkün olup, vazgeçme kapsamında olmayan diğer taşınmazların malikleri, bu vazgeçmeye dayanarak kendi taşınmazlarının da geri verilmesini isteyemez. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2002/9509 K: 2002/10578 T: 31.10.2002
İdarenin kamulaştırılan taşınmaza hemen el konulmasına zorunluluk gördüğü hallerde taşınmaz malın takdir olunan bedelini milli bankalardan birisine yatırarak makbuzu, ilgili belge örnekleri ile birlikte mahkemeye verip taşınmaz malın durumunun tespitini istemesi mahkemece bu istem üzerine 8 gün içerisinde taşınmaz malın sahibini davet ile 5 gün zarfında taşınmazın kıymet takdirine esas olabilecek bütün niteliklerini tespit ettirerek o taşınmaz malın idare adına tescil edilmesine karar verilmesi mümkündür. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/5-218 K: 2008/220 T: 5.3.2008
Kamulaştırılan bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde değerlendirme tarihinin, değerlendirmede ise idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün esas alınması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Öyle ise, bir taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğu değerlendirme günündeki durumuna göre belirlenecek ve kamulaştırma bedeli tespit edilecektir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/5747 K: 1993/7937 T: 9.7.1993
Tasdiksiz yoklama kayıtları, zilyetliği kanıtlama belgesi niteliğindedir. Ancak hukuken geçerli olabilmeleri için, zilyetlikle birleşmeleri gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/15099 K: 1993/6056 T: 14.6.1993
Taşınmaza ait tapu kaydının okuduğu keleme sınırları, genişletilmeye elverişli nitelikte olduğundan, tapu kayıt kapsamının yüzölçümüne göre belirlenmesi gerekir. Miktar fazlasının şartlar mevcut olduğu takdirde, zilyetlikle kazanılması mümkündür. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1990/14189 K: 1993/5595 T: 24.5.1993
Usulüne uygun taraf oluşturulmadıkça davaya bakılamaz. Görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarılan davada, lehine tespit yapılan ancak aktarılan davanın tarafı olmayanlar da duruşmaya çağrılmalıdır. Yüzölçümünün artırımı ile ilgili davada, taşınmaza komşu parsel maliklerinin davalı olarak duruşmaya çağrılıp, taraf oluşturulduktan sonra davaya bakılması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/5081 K: 1994/7552 T: 8.6.1994
Davacının dayandığı tapu kaydı, dava dışı kişinin satışı ile oluşmuş ve satış sırasında da krokiye bağlanmış ise, hükme yeterli bir kroki uygulaması yapılmadan ve krokiye yönelik değerlendirmeye girilmeden mahalli bilirkişi ve tanık sözleriyle yetinilip hüküm verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/72 K: 1994/6140 T: 10.6.1994
Uyuşmazlık konusu parsel, değişmez sınırlı tapu kaydı kapsamında ise, kayıt kapsamı, sınırlarına değer verilerek belirlenmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/4576 K: 1994/7736 T: 20.6.1994
Mera, orman, yayla ve kışlak gibi kamunun yararlandığı, kamu malı niteliğindeki taşınmazlar özel mülkiyete konu olamazlar, bu itibarla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamazlar. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/5054 K: 1994/8389 T: 26.9.1994
Taşınmazın bölgede yapılan ve kesinleşen orman sınırlandırması dışında kalması halinde, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinmeyi sağlayan 20 yıllık sürenin başlangıcında orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün esas alınmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/3271 K: 1994/10197 T: 28.10.1994
Zilyedin, Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesi hükmünden yararlanabilmesi için, tapulu taşınmazı, kayıt malikinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini kanıtlaması gerekir. Tapu kaydı maliki sağ ise, ayrıca tapu da hukuki geçerliliğini koruyorsa, uyuşmazlık tapu kaydı esas alınarak çözümlenmelidir. Taraflar arasındaki kadastro… Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1992/7448 K: 1994/10443 T: 3.11.1994
Vergi kaydı yüzölçümü fazlasından oluşan taşınmazın kamu malı niteliğindeki mera olduğu saptandığı takdirde, davacının özel idareye müracaatla vergi kaydında belirlenen yüzölçümünü çoğaltmış olması hukuken bir sonuç doğurmaz. Meralar üzerinde oluşturulan vergi kaydı hukuken değer taşımaz. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/13029 K: 1994/14716 T: 1.12.1994
Taşınmazın orman vasfı, yani orman örtüsü yok edilse bile, toprağın orman toprağı sayılması bu itibarla da orman toprağının orman sayılan yer olarak kabul edilmesi gerektiğinden zilyetlik yolu ile kazanılması olanaksızdır. Aynı esas, orman içi açıklıklar için de geçerlidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1994/4453 K: 1994/11192 T: 2.12.1994
Tapu ve vergi kayıtları değişebilir sınırlıdır. Kadastro tespitinde, tapu ve vergi kaydı aynı taşınmaza ait olduğu takdirde, miktarı fazla olana değer verilerek, kayıt kapsamı belirlenmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/11791 K: 1994/15193 T: 8.12.1994
Vergi kayıtları, sabit sınırları itibarıyla taşınmazı tam olarak kapsamadığı ve taşınmazın memleket haritası ve amenajman planında açık alanda kaldığı saptandığı takdirde, vergi kayıt miktar fazlasının taşınmazın sınırlarındaki ormandan kazanıldığı kabul edilmelidir. Memleket ve amenajman haritaları, sadece yapıldıkları tarih itibarıyla taşınmazın durumunu belirler. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1993/2566 E: 1994/195 T: 19.1.1995
Davacılar zilyetliğe dayanarak dava açtıklarına göre, davalı Hazine'ye karşı zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına gerçekleştiğinin ispat külfeti davacılara düşeceğinden ve ayrıca zilyetlik tanıklarının mahallinde dinlenmesi gerekeceğinden, keşif giderlerini öngörülen sürede özürsüz olarak karşılayamadıkları takdirde, iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1994/2442 E: 1995/495 T: 23.1.1995
Bir taşınmazın, zilyet lehine, kazandırıcı zamanaşımına dayanılarak tescil edilebilmesi için, öncelikle tapuda kayıtlı olmaması ve orman, mera, yaylak ve kışlak gibi kamu malı niteliğindeki yerlerden olmaması gerekir. Kamunun yararlandığı yayla niteliğindeki yerlerde özel mülkiyet söz konusu olamaz. Yaylalar üzerinde yararlanabilmenin doğal gereği olarak geçici nitelikte basit baraka ve hayvan ağılı yapılması mümkün ise de, yerleşmek amacına yönelik kalıcı inşaat yapılamayacağı gibi tarım arazisi olarak da kullanımı mümkün olmadığından, bu gibi yerler zilyetlikle kazanılamazlar. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1993/5875 K: 1995/2600 T: 14.3.1995
Dayanaktan yoksun kadastro komisyonu kararı, iptal edilmelidir. Hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazla ilgili, kadastro mahkemesinde dava açıldığı takdirde, davanın görev yönünden reddi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/1512 K: 1995/2092 T: 20.3.1995
Kadastro Kanunu'nun 31/2. maddesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının, daire amiri veya daire amirinin yetkili kılacağı kişiler tarafından yargı mercilerinde temsil edilebileceği hüküm altına alındığından; davanın, Hazine adına yasal temsilcisi tarafından açıldığının kabulü ile uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi gerekirken, mahkemece, yetkili kişi tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle tutanağın Hazine yönünden kesinleştiğinden bahisle, davanın reddedilmesi isabetsizdir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1993/4840 K: 1995/2969 T: 21.3.1995
ÖZETİ: Sudan kadim yararlanma hakları ihlal edilemez. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/3878 K: 1995/4010 T: 11.4.1995
Kadastro hakimi, tespit günündeki hukuksal duruma göre uyuşmazlığı çözümlemekle yetkili ve görevlidir. Tespitten sonra, çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamına alınsa bile bu husus davacı yararına hukuki bir sonuç doğurmaz. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/3311 E: 1995/3969 T: 29.5.1995
Buzağlık sınır, değişebilir nitelikte olduğundan kayıt kapsamı, miktarına değer verilerek belirlenmelidir. Bu itibarla, davalılara tapu kaydı kadar yer verilmesi gerekirken, mülkiyet belgesi niteliğinde olmayan ve tapu kaydından sonra ihdas edilip miktarı daha çok olan vergi kaydına dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/8860 E: 1995/7110 T: 20.6.1995
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda, mirasçılardan birinin satışı, hüküm ifade etmez. Mirasçılardan sadece birinin, satış senedi ile taşınmazı devri geçersiz olsa da, aynı tarihte diğer mirasçılar da satışa muvafakat ederlerse, bu durum satışın birlikte yapıldığı anlamını doğurur ve satışı geçerli kılar. Devamını Oku