İstatistikler
5468
Yazılar
0
Yorumlar
23215
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/4503 E: 1995/7402 T: 26.6.1995
Hazinece, taşınmazın kamulaştırılmasına karar verilip, tapu kaydı oluşturulmuş ise de, kamulaştırma kararı idare mahkemesi kararıyla iptal edildiğinden, tapu kaydı dayanaksız kalmış ve geçersiz hale gelmiştir. Taşınmaz üzerindeki çeşme, muhdesat olarak nitelendirildiğinden, cinsi ve yaptıranı belirtilmek suretiyle kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/5064 E: 1995/8364 T: 13.7.1995
Vakıfname kapsamındaki taşınmazın aynının vakfedilmediği, gelirinin vakfedilmiş bulunduğu, vakıfname defteri tapu idaresine devir edilerek tapu kaydının oluşturulmadığı saptandığı takdirde, adına tescile karar verilen zilyet yararına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşulları gerçekleşmiş sayılmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4314 E: 1995/5176 T: 12.9.1995
Taşınmazın malik hanesi açık bırakıldığı takdirde, kadastro hakimi; maliki belirleyerek davaya konu olan taşınmaz hakkında düzenli sicil oluşturmakla yükümlüdür. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4111 E: 1995/5196 T: 14.9.1995
Tapu dışı paylaşım, belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceğinden, kadastro tespitinin tapu dışı paylaşıma uygun olup olmadığına dair uyuşmazlıkta; paylaşım ile ilgili tüm kanıtlar toplanarak hüküm verilmelidir. Taşınmazın miktarı tapu kaydındaki miktardan fazla ise, pay hesabı, kayıt miktarına göre yapılamaz. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4984 E: 1995/5574 T: 21.9.1995
3402 s. Kadastro Kanunu'nun 31 ve 36. maddeleri uyarınca, davada haklı çıkan taraf yararına yargılama giderlerine ve ücreti vekalete hükmedilmesi gerekirken, Hazine vekilinin temyizi üzerine verilen bozma kararı sonucu yapılan yargılama sonunda, bozma doğrultusunda karar verildiği halde, yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1996/3830 E: 1996/6025 T: 17.6.1996
Uyuşmazlık konusu tapulu taşınmazı, tapu dışı satın aldığını ileri süren davalı, bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/422 K: 2005/5127 T: 26/10/2005
Planda öngörülen yolun ulaşım trafik altyapısının oluşturulmasında elzem bir ihtiyaç olduğu, iki ana arteri bağlayacağı ve tramvay nedeniyle kapatılan bazı arterlerin trafik yükünü hafifleteceği anlaşıldığından planın iptali yolundaki mahkeme kararında isabet bulunmadığı hk. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1263 K: 2005/5189 T: 08/11/2005
1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kalan davacıya ait taşınmaz nedeniyle başka bir hazine taşınmazıyla takas edilmesi için verilen sertifikanın bir kez kullanılmasıyla artık kullanım hakkının kalmadığı hk Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1282 K: 2005/5301 T: 10/11/2005
İmar planı ile yeni bir düzenleme yapılmasını gerektirecek bir neden olmaksızın ya da ilk parselasyon yargı kararıyla iptal edilmeksizin ikinci kez parselasyon yapılmasında imar hukukuna uyarlık bulunmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8017 K: 2005/5380 T: 11/11/2005
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan sit alanlarında ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılara yönelik olarak 3194 sayılı İmar Kanunu'nda öngörülen para cezalarının iki misli uygulanması yolundaki işlemde mevzuata uyarlık görülmediği. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/6168 K: 2005/5349
Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin imar planı değişikliğine ilişkin anılan kararının 2575 sayılı yasanın 24.maddesinde belirtilen kapsamda tesis edilmiş bir işlem olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığından anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın çözümü İdare Mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle Danıştay'da açılan davanın 2577 sayılı Yasanın 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8250 K: 2005/5485
Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlık konusu yapının bulunduğu taşınmazın hisseli olduğu ve hissedarının izni alınmadan yapıldığı için hissedarı tarafından yapılan şikayet üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu yapının üzerinde yer aldığı taşınmazın diğer hissedarının muvafakatı olmaksızın davacı tarafından yapılan yapının ruhsata bağlanma olanağı bulunmadığı gibi muhtarlık izni de verilemeyeceği açık olduğundan aksi yöndeki kararın bozulması gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2005/1641 K: 2005/5523
Yapı tatil tutanağının kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğu para cezasının fahiş olup olmadığının irdelenmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8151 K: 2005/5673
Eski eser tescilli yapının büyük ölçüde yıkılmış olmasının eski eser tescil kapsamından çıkarılması için gerekçe olamayacağı; doğal ve kültürel varlıkları koruma envanterine yapılan kayıtların ve bu kayıtların dayanağını oluşturan fotoğraflardaki verilen değerlendirilmesi sonucunda eski eser tesciline ilişkin işlemin mevzuata uygunluğunun değerlendirilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/8098 K: 2005/5702
Milli Savunma Bakanlığı tarafından tahsisli ve tahsissiz olarak kullanılan veya hizmette kullanılmak üzere muhafaza edilen yerlerde ve çevresinde yapılan plan değişikliklerinde Milli Savunma Bakanlığının görüşünün alınması gerekirken anılan Bakanlıktan bu yönde herhangi bir görüş alınmadığı anlaşıldığından Mahkemece dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2004/124 K: 2005/5760
Aynı bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme duvarlarının kaldırılması ruhsata tabi olmadığından iki ayrı bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılmasının ruhsata tabi olduğu hakkında. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1995/8948 E: 1995/10223 T: 16.10.1995
Kamulaştırma yapılmış ancak işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırma hiç yapılmamış iken kamu hizmetine ayrılarak ya da kamu yararına yönelik bir ihtilafa tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazın malik veya zilyedinin taşınmaz üzerindeki her türlü hakkının 20 yıl geçmekle düşeceğinden taşınmaza el atan idarenin bu yeri adına tescil ettirme hakkı kabul edilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1996/9883 E: 1996/10218 T: 19.11.1996
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu'na göre bu kanun kapsamındaki taşınmazlar zilyetlik yoluyla iktisap edilemez. Ancak, bu hüküm zilyetlik iddiasıyla yapılan tespit veya bu suretle açılan davanın yargılanması sırasında görevli mahkemece gözetilecek bir hükümdür. Taşınmazı iktisap eden kişinin tapusu iptal edilmedikçe mülkiyetten doğan tüm haklarını kullanabilir. Bu sebeple kamulaştırma bedelinin ödenme tarihinden tapuda malik gözüken kişiye karşı ödenen bu bedelin haksız ve sebepsiz bir iktisap olduğu ileri sürülemez. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1952/10-1955/4 K: 1955/23 T: 7.12.1955
Kadastro ve tapu tahriri kanununun 22 nci maddesinin h bendinde yazılı on senelik müddetin, nizalı gayrimenkulün hazine adına tapuya tescili tarihinde başlaması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1969/3 K: 1969/5 T: 21.5.1969
Kadastro sınırlandırılması yapılırken kimin malı olduğu gösterilmeyen taşınmazın, sonradan kamulaştırıldığında, kamulaştırma parasının kime ait olacağı konusundaki davaları çözmeğe uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu tutara göre asliye veya sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1990/3 K: 1990/5 T:19.10.1990
3402 s. Kadastro Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra yeni yasal düzenlemeye dayanılarak imar ihya nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarında, kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılıp da reddedilerek kesinleşmiş bulunan tapu iptal ve tescil davalarına ilişkin kararlar, o kararlarda imar ihya olgusu sabit görülmüş olsun veya olmasın kesin hüküm oluşturur. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 1993/14352 E: 1994/2173 T: 22.2.1994
Dava konusu parsele yakın ve onun gibi imar uygulamasından geçmemiş emsal varken, hiç bir gerekçe gösterilmeden en uzak ve en pahalı emsalin karşılaştırılmaya esas alınması yerinde değildir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/5766 E: 1995/6503 T: 19.10.1995
Önceden mera olan bir yerin imar planı kapsamında kalması ve konut yeri olarak belirlenmesi durumunda, mülkiyeti 775 sayılı Kanun'a göre Belediyeye geçmez. Belediyece bu nitelikteki yerlerin satışına da değer verilemez. Bu itibarla, taşınmazın evveliyatının mera olup olmadığı yöntemine uygun şekilde araştırılmak, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı saptanmak, önceden mera olduğunun tespiti ve konut alanı olarak ayrıldığının belirlenmesi halinde mülkiyetin Hazine üzerine kalacağı dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmalıdır. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1994/457 E: 1995/717 T: 13.10.1995
Müşterek malikler, taşınmazın aynına ilişkin önemli tasarruflarda birlikte hareket etmek zorundadırlar. Bu itibarla; müşterek mülkiyete tabi olan bir taşınmazda, İmar Kanunu uyarınca ifraz ve tevhit işlemleri yapılabilmesi için tüm maliklerin birlikte başvurması gerekir. Devamını Oku