cover

Suat Şimşek

  • Yazılar
  • Favoriler
  • Yorumlar
4 Haz, 2023

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu E: 1993/6 K: 1996/2 T: 29.3.1996

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 3/6. maddesi ile bilirkişi olarak görev yapmaları yasaklanan kişilerin, kadastro tutanağının düzenlenmesine katılmaları usule ilişkin aykırılık oluşturduğundan, mahkemece tutanaklar Kadastro Müdürlüğüne iade edilemez. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1994/6823 K: 1995/9972 T: 29.9.1995

Dava zilyetliğe dayalı tescil istemini içerdiğine göre, 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki sınırlamalar nazara alınmalı, çalışma alanı içinde zilyedin belgeye dayanmaksızın adına tespit ve tescil olunan başka taşınmaz bulunup bulunmadığı, başka taşınmazlarla ilgili ayrı tescil davaları olup olmadığı, kadastro müdürlüğü, tapu sicil müdürlüğü ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulmalı, eğer bu nitelikte davalar varsa, aynı kişinin derdest tüm dava dosyaları birleştirilmeli, bunun sonucunda da belgesizden kazanılacak toprak miktarının 14. maddedeki sınırı aşıp aşmadığı saptanmalıdır. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1996/1273 K: 1996/1302 T: 12.3.1996

Müşterek mülkiyet hükümlerine göre zilyet edilen taşınmazlarda belgesiz zilyetlik yolu ile her paydaş, ayrı ayrı sulu toprakta 40, susuz toprakta 100 dönüm taşınmaz iktisap edebilir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/6275 K: 1995/6194 T: 25.10.1995

Taşınmaza ait tapu kaydında, bu yerin kaçak ve yitik kişi yeri olarak gösterilmesi, o taşınmazın kaçak ve yitik kişilere ait olduğunun kesin delillerini teşkil etmez ise de, aksinin aynı kuvvete haiz belge ve delillerle kanıtlanması gerekir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1993/8937 K: 1994/12406 T: 3.11.1994

"Temlik Kanunları" denilen mübadil Rumlarla ilgili kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, maliki Hazine olduğu için, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılamazlar. Ancak zilyet bu nitelikteki bir taşınmazı, mübadeleden ve mülkiyetin Hazine'ye geçmesinden önce, Rum malikinden aldığını "muvazaadan ari" bir belge ile ispat ettiği takdirde, kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayanarak taşınmazın mülkiyetini kazanabilir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 1990/7765 K: 1990/7312 T: 21.9.1990

Sınır tespitleri aleyhine kadastro müdürlüğüne yapılan itiraz sonucu verilen karara karşı 7 gün içinde açılması gereken davada görevli mahkeme, kadastro mahkemesidir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1990/5248 K: 1991/8 T: 8.1.1991

Orman kadastrosu 3116 s. Orman Kanunu'nun yürürlükte bulunduğu dönemde yapılmış ise sadece tahdit krokisinin uygulanması ile yetinilmemeli, taşınmazın niteliği de göz önüne alınmalıdır. Zira 3116 s. Kanun ile özel ormanlar sınırlandırma dışı bırakılmıştır. Ancak 4785 s. Kanun ile devletleştirilen özel ormanları, halen yürürlükte olan 6831 s. Orman Kanunu hükümlerine göre orman tahdit komisyonları tahditle görevlidir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/11203 K: 1994/2857 K: 24.3.1994

Kadastro mahkemesinde, tarafların duruşmaya katılmaları zorunlu bulunmadığından, davacıya tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku

4 Haz, 2023

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/995 K: 1994/2663 T: 8.3.1994

Ormandan tapu ve zilyetlik yolu ile toprak kazanılmasına olanak tanıyan Kadastro Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden, bu yolla toprak kazanılması hukuken mümkün değildir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 1993/879 K: 1994/2254 T: 2.3.1994

Genel kadastro ile orman kadastrosu birbirleri için, 3402 s. Kanun'un 22/1. maddesinde bahsi geçen anlamda, ikinci kadastro sayılamaz. Genel kadastro yapılıp kesinleşen yerlerde her zaman orman kadastrosu yapılabilir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 1992/1232 K: 1994/2243 T: 18.2.1994

Her ne kadar, kadastro ile oluşturulan tapu kayıtlarına karşı, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak dava açılamaz ise de, taşınmaza ait tapu kaydının ihdasen oluşturulduğu tespit edilirse, süre şartı aranmaksızın, her zaman dava açılabilir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/719 K: 1994/1328 T: 14.2.1994

Muristen kalan taşınmazlar paylaşılmadığı veya iştirak haline son verilmediği takdirde, mirasçılardan biri veya birkaçının üçüncü kişilere yaptıkları satışlar geçersizdir. Ancak murisin mirasçıları arasında pay satışı yazılı sözleşme ile yapılırsa, bu satış geçerlidir. Bu halde, 3402 s. Yasa'nın 13/B-b maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmesine de gerek yoktur. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1994/733 K: 1994/1062 T: 8.2.1994

İptal edilen ve yok hükmünde sayılan tutanak, askı ilanına çıkartılsa da, bu durum hukuki bir sonuç doğurmaz. Mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektirmeyen nitelikte ve mülkiyet uyaşmazlığına yönelik dava hakkında, kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1991/10086 K: 1994/243 T: 3.2.1994

Miri arazi zilyetlikle kazanabilir. Ancak kişinin mirasçı bırakmadan ölmesi halinde, terekesi yasalar gereği Hazine'ye geçeceğinden, bu yolla Hazine'ye geçen taşınmaz zilyetlikle kazanılamaz. Mahlulat kaydı, tapu kaydı niteliğinde değildir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/15258 K: 1994/926 T: 31.1.1994

Kadastrosu yapılacak ve daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış olan yerlerde 766 s. Tapulama Kanunu'nun 37. maddesi veya 4753 s. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz malların, 3402 s. Kadastro Kanunu hükümlerine göre doğan iktisap koşullarına dayalı olarak zilyetleri adına tescili mümkünse de daha önce kadastrosu yapılan yerlerde, ilgililerin talep ve dava hakkı, 3402 s. Kadastro Kanunu'nun yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren 2 yıl geçmekle düşer. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1993/4985 K: 1993/12353 T: 22.11.1993

Tescil ilamı yoluyla oluşan tapu kayıtlarının krokisi olması gerektiğinden, kayıtların kapsamı krokiye göre belirlenmelidir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4109 K: 1995/5195 T: 14.9.1995

Kural olarak, tapulu taşınmazın tapu dışı satımı geçersizdir. Ancak 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinde öngörülen şartlar mevcut ise, tapu dışı satıma geçerlik tanınmıştır. Bu şartlardan biri de, tapu dışı satıma dayanan zilyedin, zilyetliğinin tapu dışı satım tarihinden, tespit tarihine kadar 10 yıl çekişmesiz sürmüş olmasıdır. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4191 K: 1995/5207 T: 14.9.1995

Taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu takdirde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm verilmesi gerekir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4920 K: 1995/5284 T: 14.9.1995

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede, kadastro tespit tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir orman kadastrosu bulunmadığı, orman tahdit ve sınırlaması yapılmadığı takdirde, taşınmazın bulunduğu bölgenin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, uzman orman mühendisi veya mühendisler kurulundan alınacak olan zemine uygun resmi kayıtlara ve bilimsel verilere dayalı rapora göre belirlenir. Vergi kaydının 3402 s. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin son fıkrasında belirtilen zilyetlik belgesi olarak kabul edilebilmesi için sınırlamanın belirgin ve ilgili taşınmaza uyarlanabilir olması gerekir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1995/4292 K: 1995/5545 T: 21.9.1995

Kadastro sırasında, taşınmaz, uygulanan tapu kaydı miktar fazlası nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilip, tespite karşı itirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacılar, taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kaldığını ileri sürüp dava açtığı takdirde; mahkemece, kök tapu ve ifraz kayıtlarının kapsamı, komşu parsellere ait tutanak suretleri ile belirlenmeli, bilirkişi, tanık, keşif yardımıyla tüm parsellerin miktarının tespite uygunluğu belirlenip, miktar fazlası bulunup bulunmadığı tespit edilmeli ve tüm deliller değerlendirilip hüküm verilmelidir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/5310 K: 1995/13494 T: 27.11.1995

Mahkemece birden çok keşif kararı verilmiş ve davacı son keşif kararından önce bu konuyla ilgili ara kararında belirtilen keşif giderlerini de yatırmıştır. O halde, esasen mahallinde keşif için zorunlu olan işlemler mahkemece yerine getirilmediğinden, son keşifte öngörülen keşif avans farkının yatırılmaması gerekçe gösterilerek davanın reddi, usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E: 1995/6773 K: 1995/6992 T: 27.11.1995

Tapu kaydı hukuki değerini yitirdikten sonra yapılan devir işlemi geçersiz olduğundan, bu tür bir işlemle sahip olduğu payı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satan davacının bedelin ödenmemesi nedeniyle açtığı davanın kabulü isabetsizdir. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi E: 1995/5481 K: 1995/13805 T: 1.12.1995

Taşınmaz üzerinde bulunduğu belirlenen ağaçların davacı tarafından yetiştirilmeyip, kendiliğinden yetiştiği tespit edilirse, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmeleri yasaya aykırılık oluşturur. Devamını Oku

3 Haz, 2023

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 1996/70 K: 1996/1 T: 22.1.1996

Bir taşınmazın tapuya tescili mümkün olmadığı halde; tapuya tescil edilmesi de, kamu tüzel kişileri tarafından satılması da hukuken bir değer taşımaz. Bu gibi durumlarda, M.K: 931. maddesi de uygulanmaz. Müdahil, tespitten sonra tapu dışı satıma dayanarak davaya katıldığından, davaya bakma görevi, genel mahkemelere aittir. Devamını Oku

Listelenecek herhangi bir yazı bulunamadı.
Listelenecek herhangi bir yorum bulunamadı.