İstatistikler
5467
Yazılar
0
Yorumlar
23210
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/1341 K: 2005/2130 T.3.3.2005
Bir yer, orman nitelikli tapu kaydının bulunması, devlet ormanı içinde yer almaması, devlet ormanına sınır olmaması, 3115 sayılı yasanın yürürlük dönemine göre 50000 m2’den, 6831 sayılı yasa hükümlerine göre ise, 30000 m2’den büyük olması, bedeli ödenerek devletleştirme bedelinin ödenmemiş olması, kesinleşmiş orman sınırlamasının bulunması halinde devlet ormanı olarak sınırlanmış olmaması, orman tahditi yapılmış ise özel orman olarak tahditinin yapılıp işletiliyor olması koşullarının istisnasız hepsinin birden gerçekleşmesiyle iadeye tabi özel orman sayılır. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/4606 K: 2005/9032 T.1.7.2005
Çekişmeli yerin çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazların etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 sayılı yasanın 17/1-2. Maddesine aykırılık teşkil ettiği düşünülmeli, bütün bu konulan kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı kesin biçimde saptanmalı ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2006/7817 K: 2006/10533 T. 13.7.2006
Çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde ( b ) ve ( c ) ile gösterilen bölümlerinin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlendiğine göre: orman yönetiminin bu bölümlere ilişkin davasının kabulüne ve bu bölümlerin mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2006/7817 K: 2006/10533 T.13.7.2006
Yasal düzenlemeler karşısında mera tahsis komisyonunun bir yeri mera olarak tahsis etmesi o yerin niteliğini değiştirmeyeceğinden, bu yer orman ise orman niteliğini kayıp etmiş sayılmayacaktır; bu nedenle taşınmazın bilirkişi krokisinde gösterilen ve kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenen bölümlerinin mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu E: 1994/5 K: 1997/2 T. 6.6.1997
Düzenlenen tapulu taşınmazların tapu dışı bir yolla mülkiyetinin naklini öngören sözleşmeler, kadastro kanununun bölgede yürürlüğe girmesinden sonra da yapılabilir. Devamını Oku
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2005/2066 K: 2005/2923 T. 17.3.2005
Öncesi ve eylemli durumu itibariyle orman sayılan yerin tamamının orman niteliğiyle hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2005/2579 K: 2005/2969 T.14.4.2005
Tapusuz taşınmazların kişileri adına ancak yargıç kararı ile tescil edileceği hüküm altına alınmıştır; bu açık hüküm karşısında idari yoldan tescilin mümkün olamayacağının kabulü gerekir ancak, mülkiyet uyuşmazlığı bulunmayan taşınmazların idari yoldan hazine adına tescili süreklilik kazanan uygulama ile kabul edilmektedir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/7690 K: 2017/771 T: 07.02.2017
Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/818 K: 2014/3248 T: 11.03.2014
Hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Davacı ve davalılar ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemişler, bu istemlerini yargılama sırasında ıslah yoluyla da değiştirmemişlerdir. Böyle durumlarda aynen paylaşma mümkün değil ise hakim davanın reddine karar verir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/11563 K: 2015/1764 T: 20.02.2015
Satışına karar verilen taşınmaz; a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/13983 K: 2015/1053 T: 03.02.2015
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu nedenle davacı davasından feragat etse bile davalının davaya devam etmek istemesi halinde mahkemece davaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/7744 K: 2017/774 T: 07.02.2017
Muhdesat bir kısım paydaşlara ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/11492 K: 2013/11674 T: 17.09.2013
Taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ve satış bedeli üzerinden tarafların hisseleri oranında binde 9,9 harç alınmasına karar verilmiştir. Karar tarihi itibariyle, 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı (1) sayılı tarife gereğince binde 11,38 oranında harç alınması yerine binde 9,9 oranında harç alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/529 K: 2014/3245 T: 11.03.2014
Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/1809 K: 2013/754 T: 22.05.2013
Taşınmazın muhtelif hisselerde sekiz hissedarı olduğu ve ivaz eklenmek suretiyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşebileceği, bağımsız bölümlerden birinin ise satışının söz konusu olabileceği, ayrıca taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikte olduğu belirlenmiştir. Şu hale göre, mahkemece öncelikle yapılacak iş, taleple bağlı kalınmaksızın, paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan aynen taksiminin mümkün olup olmadığı, yönünde tahkikatın ikmal edilmesi olmalıdır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/301 K: 2006/297 T: 24.05.2006
Bütünleyici parçanın (muhtesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhtesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/514 K: 2003/512 T: 24.09.2003
Alacaklı İcra Dairesinden İİK.nun 94/2 maddesi gereğince haczedilen taşınmaz payının borçlu adına intikali için gereken işlemleri yapmak üzere yetki alıp, Tapu Sicil Müdürlüğünde taşınmaz payının borçlu adına intikalini gerçekleştirmesi ve tapuda müşterek (ortak) mülkiyet haline gelen borçlu payının satılarak alacağını almak üzere İİK.m.123 ve devamında açıklanan gayrimenkul payının satışına ilişkin usulü izlemesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/2218 K: 2021/646 T: 01.06.2021
Ön alım hakkı söz konusu olan parselde ortaklığın giderilmesi davası açılıp açılamayacağı hakkında. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2001/1166 K: 2001/1164 T: 26.12.2001
Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhdesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arzla birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1256 K: 2020/706 T: 30.09.2020
Taşınmazın kullanım biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir sözleşmeyle belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş ise bu sözleşme yahut fiili taksime göre taşınmazı kullanan paydaştan ecrimisil istenemez. Bu itibarla paydaşlar arasındaki ecrimisil davalarında, tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ya da fiili taksimin bulunup bulunmadığı hususu oldukça önemlidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2002/76 K: 2002/96 T: 13.02.2002
İlke olarak satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar olay tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Yasanın 619 arzın mütemmin cüzü sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa, o takdirde o değere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2006/3993 K: 22006/7504 T:19.06.2006
2942 sayılı Kanunun 14. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, bu Kanun hükümlerine göre açılan davaların görülmesi sırasında, tapu malikinin daha önce öldüğünün anlaşılması halinde, mirasçıları davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekir. Ayrıca diğer tapu maliki davalıların da adresleri tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifeti ile araştırılarak, adresi tespit edilenlerin adreslerine dava dilekçesi tebliğe çıkarılıp, adresleri tespit edilemeyenlere de ilânen tebligat yapıldıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, E: 2006/9276 K: 22006/12640 T:21.11.2006
Kısmen kapama fıstık bahçesi ve kısmen kapama meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma sahasına mücavir olan bölümüne net geliri üzerinden değer biçilmesi doğru olduğu gibi, davacının yasal müracaatına rağmen kamulaştırılmayan bu bölümdeki değer kaybı oranının belirlenmesi sonucu bedelinin tespiti ve tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Devamını Oku
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2005/13872 K: 22006/3003 T:16.03.2006
Kamulaştırılan taşınmaz yol durumuna dönüştürüldüğünden 4721 sayılı T.M.K.'nun 999. maddesi uyarınca terkinine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davacı idare adına tesciline karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku