cover

Suat Şimşek

  • Yazılar
  • Favoriler
  • Yorumlar
26 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2006/1771 K: 2006/3757 T.6.4.2006

Anayasanın 43., 3621 sayılı Kıyı Kanunun 5 ve devam eden maddeleri ve yukarıda sözü edilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da ifade edildiği üzere kıyılar kamu malı niteliğinde olup, bu yerlerde özel mülkiyet tesisine olanak yoktur. Her nasılsa bu yerler bakımından oluşturulan sicil kayıtlarına da değer verilemez. Devamını Oku

26 May, 2023

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, E: 1970/7, K: 1972/4 T: 13.3.1972

Deniz kenarındaki kumluklar, Gecekondu Kanununda yazılı amaçlar için kullanılmak üzere belediyeye devredilen yerlerden değildir. Devamını Oku

26 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/5613 K: 2012/15978 T: 27.12.2012

Kamusal bir uygulama olan ve kişilerin iradesi dışında gerçekleştirilen imar işlemine karşı açılan davalarda kabul kararı verilmesi halinde imar parsel maliklerine yargılama gideri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinin yüklenemeyeceği de tartışmasızdır. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1181 K: 2011/2464 T: 03.03.2011

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan "yol" un kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4585 K: 2012/15073 T: 13.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması ve Hazine adına tescil yönünde hüküm kurulmamış olması da yerinde olmadığı gibi, ihya isteği kabul edildiği halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması da doğru değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4346 K: 2012/15070 T: 13.12.2012

Dava kabul edildiği halde, yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davacı tarafın sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, alınması gereken maktu karar ilam harcının da Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Seyhan Belediyesinin halefi konumunda bulunan dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığından tahsil edilmesi gerekirken bu hususun da gözardı edilmiş olması yerinde değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/4583 K: 2012/15526 T: 20.12.2012

İmar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde B ve D harfleri ile gösterilen yolda ve parkta kalan kısımların kabul kapsamı dışında bırakılmış olması da doğru değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/7402 K: 2013/13481 T: 26.09.2013

İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Bu durumda; dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/14981 K: 2012/15948 T: 27.12.2012

Taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ve avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/11622 K: 2012/456 T: 25.01.2012

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan ve krokide (B) harfi ile gösterilen “park” ın kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/4592 K: 2011/6166 T: 25.05.2011

Mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol”un kabul kararı dışında bırakılması da isabetsizdir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 1994/1514 K: 1994/1963 T: 18.02.1994

İmar Yasanına göre; belediyeler tarafından gerçekleştirilen şuyulandırma (parselasyon) işlemleri, idari nitelik taşıyan işlemlerdendir. Bu türdeki işlemlere karşı idari yargı yerinde dava açılır ve işlemin iptali sağlanırsa, buna göre oluşturulan imar tescilleri sebepten ve illetten yoksun hale gelir ve geçmişi de kapsayacak şekilde yolsuz tescile dönüşür. Böyle bir durumun ortaya çıkması ile de kadastral mülkiyet durumunun ihyası (eski haline getirilmesi) ve kadastral mülkiyete dayanılarak adli yargı yerinde elatmanın önlenmesi davalarının açılabilmesi olanağı doğar. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2005/10698 K: 2005/11936 T: 14.11.2005

İmar şuyulandırma işlemi ayakta olup geçerliliğini koruduğuna göre bu aşamada dinlenme olanağı bulunmayan tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2007/1510 K: 2007/2401 T: 08.03.2007

Bu belirlemeye göre davanın kabulü halinde kadastral parselin bir bölümünün imar parselleri olarak sicil kayıtlarının ayakta kalacağı, diğer bölümünün ise kadastral parsele dönüşeceği açıktır. Bu durumun ise kamu düzeniyle ilgili tapu sicillerinin tutulması ilkesine aykırı düşeceği izahtan varestedir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1539 K: 2011/2647 T: 09.03.2011

Bu tür uygulamalarla oluşan kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki gerekli düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/1777 K: 2011/3123 T: 17.03.2011

Davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu, hem idari işlemin iptalinden sonra geri dönüşüm işleminin hem de ikinci imar uygulamasının yargılama sürerken gerçekleştirildiği anılan idari işlemin kamusal bir tasarruf olduğu ancak davalı Hazinenin davaya karşı koyduğu sabittir. Bu durumda yargılama giderlerinden davalıya yükletilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2011/276 K: 2011/5627 T: 10.05.2011

Parselasyon gibi uygulamalarla oluşan kayıtlarının iptali isteğiyle açılan davalar, kayıtların oluşumuna esas alınan, diğer bir söyleyişle tapu kaydının illeti ve sebebi sayılan idari kararın değiştirilmesi veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuracağından, idari karar idari yargı yerinde ortadan kaldırılmadıkça genel yargıda tapu sicilindeki gerekli düzeltmenin yapılabilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/312 K: 2012/685 T: 01.02.2012

İdari işlemin iptali isteğinin reddedilmesi durumunda sicilin illetini teşkil eden idari işlemin hukuksal varlığını koruyacağı ve bu nedenle kadastral parselin ihyası cihetine gidilemeyeceği, dolayısıyla davanın reddi gerekeceği, aksi durumda idari işlemin iptalinin kesinleşmesiyle sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescile dönüşeceği kuşkusuzdur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/12953 K: 2012/12235 T: 05.11.2012

Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Buna göre, tapu kütüğündeki tescilin idari karara dayanması ve idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi karşısında imar şuyulandırması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin illetten mücerret hale geldiği, bir başka ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır. Bu durumda, hak sahibi tapu kütüğündeki kaydın iptali ya da tashihi için genel mahkemede (adli yargı yerinde) dava açabilme olanağına kavuşur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2012/16674 K: 2013/4331 T: 26.03.2013

Komşu taşınmaz malikinin veya o taşınmazda mülkiyetten başka ayni hak sahibi olup ta zarar gören kimselerin taşınmaza elatıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 15 gün içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır. İtiraz hiçbir şekle bağlı değildir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/1058 K: 2013/4933 T: 04.04.2013

Bir kimsenin çaplı taşınmaza yapılanmasında iyiniyetli olduğunun kabul edilebilmesi için mutlak surette Belediyeye, Tapu Sicil Müdürlüğüne veya Kadastro Müdürlüğüne yazılı olarak başvurması, oradan görevlendirilecek harita mühendisi veya fen memuru sıfatını taşıyan teknik bilirkişi marifeti ile çap kaydının kapsamının belirlenmesi bu hususlarında belgelendirilmesi zorunludur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/7933 K: 2013/9406 T: 20.06.2013

Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2003/315 K: 2003/323 T: 30.04.2003

Taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. Devamını Oku

25 May, 2023

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2005/586 K: 2005/608 T: 25.10.2005

Arzın bütünleyici parçası olan taşkın yapı üzerinde davalı dışındaki paydaşların da payları oranında mülkiyet hakları bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, 10 parselin davalı dışındaki maliklerinin de davaya katılmaların sağlamaktır. Açıklanan nedenle usul ve yasaya aykırı olan direnme kararı bozulmalıdır. Devamını Oku

Listelenecek herhangi bir yazı bulunamadı.
Listelenecek herhangi bir yorum bulunamadı.