İstatistikler
5467
Yazılar
0
Yorumlar
23210
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/62 K: 2006/92 T: 22.03.2006
Taşkın yapı ile iki komşu taşınmaz fiilen birleşmekte, iktisadi bir bütün oluşturmaktadır. Olayın bu özelliği itibariyle taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği uygulamada ve bilimsel alanda ortaklaşa kabul edildiği üzere taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Bu durumda taşınmazların miras yoluyla veya temliken intikal etmesi halinde yeni maliklerde maddede belirtilen haklardan yararlanabildikleri gibi borçlardan da sorumlu tutulurlar. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/63 K: 2006/116 T: 29.03.2006
Medeni Kanunun 725. maddesinde iyiniyetin tanımı yapılmamış ise de, bu maddede deyimini bulan iyiniyet, sübjektif iyiniyettir. Burada kural taşkın yapı sahibinin, tecavüz ettiği taşınmazın başkasının mülkü olduğunu ya da yapısının başkasının arsasına taştığını bilmemesi veya kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilecek durumda olmamasıdır. Görülüyor ki açıklanan iyiniyet, kusursuz bilgisizlik anlamındadır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2006/362 K: 2006/454 T: 21.06.2006
Türk Medeni Kanunu'nun 725 (651) maddesinde ifadesini bulan iyiniyet, subjektif iyiniyettir. Burada uygulanması gereken kural, taşkın yapı sahibinin tecavüz ettiği taşınmazın, başkasının mülkü olduğunu yada yapısının başkasının arsasına taştığını bilmemesi veya kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilecek durumda olmamasıdır. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2009/68 K: 2009/149 T: 29.04.2009
Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 719 md.sine göre "...Taşınmazın sınırları, tapu planları ve arz üzerindeki sınır işaretleriyle belirlenir." Davalılar taşınmazları kadastrodan sonra, yani çapa bağlandıktan sonra edindiklerine göre, davalıların iyi niyetli olduklarının kabulü mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/17754 K: 2014/2177 T: 11.02.2014
Davalının haricen satın almadan kaynaklanan kişisel hakkını bayiine (haricen satın aldığı) yöneltebileceği, davalı bakımından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 725.maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği, her ne kadar mahkemece yıkımın fahiş zarar doğuracağı kabul edilmiş ise de, belirlenen bina bedellerine göre yıkımın fahiş zarar doğurmayacağı anlaşılmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2013/16926 K: 2014/2234 T: 12.02.2014
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalı iyiniyetli olamayacağından Türk Medeni Kanununun 722, 723, 724 ve 725. maddelerinin olayda uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Ne varki, temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/9193 K: 2015/845 T: 22.01.2015
Taşkın yapıda tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır. c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/557 K: 2015/1135 T: 05.02.2015
Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Devamını Oku
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/14482 K: 2016/2164 T: 24.02.2016
4721 sayılı TMK. nun 725. maddesinden kaynaklanan temliken tescil istekleri, ayrı bir davaya konu yapılabileceği gibi savunma yoluyla da istenebilir. Devamını Oku
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E: 2014/17185 K: 2016/5953 T: 11.05.2016
Çapa bağlı taşınmazlarda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmayan ve başkasının taşınmazına bilerek bina inşa eden davalılar iyiniyetli olamayacağından Türk Medeni Kanunu'nun 722, 723, 724 ve 725.maddelerinin olayda uygulama yeri bulamayacağı kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi doğru değildir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/17536 K: 2020/7007 T: 09.11.2020
Türk Medeni Kanununun 756/2 ve 837. maddesinde belirtilen kaynak irtifakına konu olabilecek su özel su olup genel su niteliğindeki yeraltı suyu bu düzenlemelerin dışındadır. Nitekim genel sular taşınmaz mülkiyetinin kapsamı içinde kabul edilemez. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/13993 K: 2018/3773 T: 15.05.2018
Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular da yararlanabilir. Bunun yanında kaynak suyu tapulu olmayan araziden (örneğin mera,... vb) çıkıyorsa suyun debisine bakılmaksızın genel sudur. Bu sudan ise kadim ve öncelik hakkı ihlal edilmemek suretiyle herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/7752 K: 2014/13418 T: 26.11.2014
Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu bir başka ifadeyle özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/7021 K: 2015/6362 T: 09.06.2015
Kaynak irtifakı doğrudan kişiye bağlı olarak kurulabileceği gibi başkalarına devri de kararlaştırılabilir. Bağımsız ve daimi hak olarak tesis edildiğinde tapu kütüğüne ayrı bir sayfaya kaydı da mümkündür. Kaynak hakkının kazanılmasına ilişkin kanunda açık bir hüküm olmamakla birlikte eşyaya bağlı diğer irtifakların kazanılması hükümleri uyarınca Türk Medeni Kanununun 780. maddesinden kıyasen yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/12591 K: 2015/5822 T: 25.05.2015
Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu bir başka ifadeyle özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/15513 K: 2014/6042 T: 08.05.2014
Kaynak, kökeni yeraltı suyu olan tabi ve sürekli olarak yeryüzüne çıkan özel mülkiyete girecek nitelikte özel bir su olup, suni bir şekilde veya ara sıra yeryüzüne çıkan su kaynak niteliğini kazanmaz. Ayrıca, kaynaktan çıkan suyun yararı kamuya ait bir akarsu oluşturacak kadar bol çıkması halinde kaynak artık özel mülkiyete konu olamaz. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/1521 K: 2015/2472 T: 05.03.2015
Kaynak irtifakı doğrudan kişiye bağlı olarak kurulabileceği gibi başkalarına devri de kararlaştırılabilir. Bağımsız ve daimi hak olarak tesis edildiğinde tapu kütüğüne ayrı bir sayfaya kaydı da mümkündür. Kaynak hakkının kazanılmasına ilişkin kanunda açık bir hüküm olmamakla birlikte eşyaya bağlı diğer irtifakların kazanılması hükümleri uyarınca Türk Medeni Kanununun 780. maddesinden kıyasen yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/9814 K: 2015/1156 T: 05.02.2015
Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu bir başka ifadeyle özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2013/15493 K: 2014/6039 T: 08.05.2014
Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular da yararlanabilir. Bunun yanında kaynak suyu tapulu olmayan araziden çıkıyorsa suyun debisine bakılmaksızın genel sudur. Bu sudan ise kadim ve öncelik hakkı ihlal edilmemek suretiyle herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/7639 K: 2014/14225 T: 12.12.2014
Mahkemece suların en az olduğu dönemde mahallinde jeoloji bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu suyun debisi, niteliği, tarafların suya olan ihtiyaçları belirlenmeden yazılı gerekçe ile davacının sudan yararlanma hakkı verilmesi yönündeki talebinin reddi doğru değildir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/672 K: 2014/7456 T: 05.06.2014
Türk Medeni Kanununun 756/2 ve 837. maddesinde belirtilen kaynak irtifakına konu olabilecek su özel su olup genel su niteliğindeki yeraltı suyu bu düzenlemelerin dışındadır. Nitekim genel sular taşınmaz mülkiyetinin kapsamı içinde kabul edilemez. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/13275 K: 2015/6678 T: 15.06.2015
Kaynak irtifakı doğrudan kişiye bağlı olarak kurulabileceği gibi başkalarına devri de kararlaştırılabilir. Bağımsız ve daimi hak olarak tesis edildiğinde tapu kütüğüne ayrı bir sayfaya kaydı da mümkündür. Kaynak hakkının kazanılmasına ilişkin kanunda açık bir hüküm olmamakla birlikte eşyaya bağlı diğer irtifakların kazanılması hükümleri uyarınca TMK'nın 780. maddesinden kıyasen yararlanarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/5751 K: 2014/6805 T: 23.05.2014
Arazinin mülkiyetine tabi olan kaynak suyu bir başka ifadeyle özel su üzerinde, hak sahibi dilediği gibi tasarruf etme yetkisine sahiptir. Bu suyu kendisi kullanabileceği gibi kaynağındaki suyu kullanması hususunda bir başkasına irtifak hakkı da tanıyabilir. Ayrıca mülkiyet hakkına dayanarak kaynağa elatma varsa elatmanın giderilmesi için davalar açmak yetkisi de bulunmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/15050 K: 2017/2076 T: 20.03.2017
Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular da yararlanabilir. Bunun yanında kaynak suyu tapulu olmayan araziden çıkıyorsa suyun debisine bakılmaksızın genel sudur. Bu sudan ise kadim ve öncelik hakkı ihlal edilmemek suretiyle herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir. Devamını Oku