cover

Suat Şimşek

  • Yazılar
  • Favoriler
  • Yorumlar
23 May, 2023

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2013/17665 K: 2014/8780 T: 13.05.2014

Kat Mülkiyeti Yasası'nın 25. maddesinde, diğer kat maliklerinin haklarının onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal eden bağımsız bölüm maliklerinin, bu maddede sayılı koşulların gerçekleşmesi halinde bağımsız bölümlerinin diğer kat malikleri tarafından devralınması hususu düzenlenmiştir. Kat mülkiyetinin devri zorunluluğu getiren bu maddede sayılı koşullardan biri de diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesidir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2015/7945 K: 2017/852 T: 08.02.2017

Paydaşlığın giderilmesi ve paydaşlıktan çıkarma davaları amacı ve sonucu itibariyle farklılık göstermekte ise de uyuşmazlığın çözümü için izlenecek yol ve yapılacak araştırma, inceleme açısından benzerlikler taşımaktadır. Gerçekten konunun düzenlendiği TMK.nun 696. maddesinde (MK 626/a) açıklanan yönteme göre paydaşlıktan çıkarma davasında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi öncelikle paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın payını karşılayacak kısmın maldan ayırmaya olanak bulunup bulunmadığının yani payın aynen ayrılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E: 2017/6425 K: 2018/3554 T: 08.05.2020

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, dava konusu taşınmazda kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulu olmadığı ve davacının da söz konusu taşınmazın ½ hissesine malik olduğu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 696. maddesine göre mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarmaya ilişkin dava açılabilmesi için pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmadığı anlaşılmakla Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2000/14244 K: 2000/16003 T: 25.10.2000

2548 sayılı "cezaevleriyle mahkeme binaları inşası karşılığı olarak alınacak harçlarla ilgili Kanunun" 1. maddesinin 2.fıkrası gereğince anılan harcın yükümlüsü alacaklıdır. Ayrıca 3685 Sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 2104 Sayılı Yasanın 1. Maddesi hükmüne göre ise, resmi Darülaceze Kurumları kendilerine terettüp eden vergi, harç ve resim mükellefiyetinin kurumlara ait olduğu hallerde bütün harç ve vergilerden muaf tutulmuştur. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2001/4287 K: 2001/4907 T: 22.03.2001

Cezaevi harcının yükümlüsü alacaklıdır, icra Müdürlüğünce, ihale alıcısının, cezaevi harcını ödememesi sebebiyle İİK.nun 133. maddesi uyarınca ihaleyi feshetmesi doğru değildir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2002/15957 K: 2002/16804 T: 13.09.2002

İİK.nun 15. maddesine göre de; kanunda hilafı yazılı değilse bütün harç ve masraflar borçluya ait olup, neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur. Sadece cezaevi harcı 2548 sayılı yasanın 1. Madde 2. fıkrası gereğince borçluya yükletilemez, bu harcın yükümlüsü alacaklıdır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2003/10116 K: 2003/12273 T: 29.05.2003

Sadece cezaevi harcı 2548 Sayılı yasanın 1/2. maddesi gereğince borçluya yükletilemez ise de, tahsil harcının yükümlüsü borçlu olduğundan alacaklıya ödeme yapılırken tahsil harcından düşülmesi doğru değildir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E: 2004/6352 K: 2004/10623 T: 29.04.2004

Tahsil harcının mükellefi borçlu olduğundan, İİK.nun 15. maddesi gereğince ayrıca hüküm ve ayrı bir takibe gerek kalmaksızın yapılan takipte tahsil harcı yönünden muhtıra çıkarılmak suretiyle bunun borçludan istenmesi, sonuç alınamadığı taktirde harcın tahsili için Harçlar Kanunu´nun 37. maddesine göre ilgili Vergi Dairesine yazı yazılması gerekli ve yeterlidir. O halde, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2004/6244 K: 2004/10883 T: 30.04.2004

Cezaevi harcı 2548 Sayılı Yasanın 1. maddesinin 2.fıkrası gereğince borçluya yükletilemez. Bu harcın yükümlüsü alacaklıdır. Yukarıdaki ilkeler ve Yasa hükümleri gözönünde bulundurularak iflas idaresinden paranın alacaklıya ödenmesi sırasında bundan tahsil harcı düşülemez. Bu paranın alacaklıya ödenmesi gerekir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2004/12394 K: 2004/16439 T: 22.06.2004

Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi, İcra Hukukunda da harç ve giderler sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. Harç, yapılan bir hizmet karşılığı olarak Devletin aldığı bir paradır. Tahsil harcı da, bu amaca yönelik olup ve alacaklıya tediye sırasında ödendiğine göre, takip masrafları çıkarıldıktan sonra geri kalan miktar üzerinden hesaplanması gerekir. Çünkü, alacaklıya yapılan hizmet, kendisine yapılan ödeme kadardır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2005/10182 K: 2005/13671 T: 24.06.2005

2548 Sayılı Yasanın 1. maddesinde; İcra Dairesince miktar ve kıymeti muayyen olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın %2'si ve kıymeti muayyen olmayan ilamların icrasından ise tahsil harcının yarısı nispetinde harç alınır. Maktu harçlar ilamın icraya konulduğu zaman peşin olarak alınır. Aynı maddenin 2.fıkrası gereğince anılan harcın yükümlüsü alacaklı olduğundan bu harçlar borçluya yükletilemez. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2008/17903 K: 2008/21666 T: 04.12.2008

2548 Sayılı Yasanın 1. maddesinin 2.fıkrası gereğince alınacak cezaevi harcının yükümlüsü alacaklı olduğundan bu harçlar borçluya yükletilemez. Özel Yasa uyarınca alınması gereken cezaevleri kurumlarına katkı amacını taşıyan cezaevi harcından alacaklının muaf tutulduğuna dair yasal bir düzenleme yoktur. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2014/20278 K: 2014/27196 T: 13.11.2014

Türkiye İş Kurumunun her türlü harçtan muaf olduğu açık şekilde yazmasına rağmen ismen "cezaevi harcının" yazılmaması nedeniyle, kurumun cezaevi harcını ödememesi gerektiği. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2014/20279 K: 2014/27860 T: 20.11.2014

Cezaevi yapı harcı, özel nitelikte olan 2548 sayılı Kanuna dayanılarak tahsili gereken bir harç çeşidi olup, kanunlarında özel olarak cezaevi yapı harcından muaf olduğu belirtilen kurumlar dışında hiçbir istisna ve muafiyetin söz konusu olmadığı ve İcra Dairesince tahsil yapılması halinde cezaevi harcının alacaklıdan alınacağından mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E: 2015/25389 K: 2016/2514 T: 28.01.2016

Alacaklı olan Türkiye Halk Bankası A.Ş., 4603 sayılı Kanuna tâbi bankalardan olup, yukarıda belirtilen 5230 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince cezaevi harcından muaftır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E: 2017/16870 K: 2018/329 T: 15.01.2018

2548 sayılı Kanunun 1. maddesinde cezaevi harcının "tahsil olunan" paradan alınacağı belirtilmiş olmakla haricen tahsil olunan para İcra Müdürlüğü'nce tahsil edilmediğinden alacaklının cezaevi harcı ödememesi gerekir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/1040 K: 2005/4350 T: 05.05.2005

Ne var ki, mecra ihtiyacının somut olarak kanıtlanması gerekir. Somut olayda olduğu gibi, mecra ihtiyacı elektrik hat ve kablolarının geçirilmesi şeklinde ortaya çıkmışsa, bu ihtiyacın giderilmesi sırasında kamuya genel bir tehlike verilmemelidir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/5560 K: 2005/8663 T: 05.10.2005

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2005/10046 K: 2005/10925 T: 06.12.2005

İrtifak hakkının bedeli taşınmazların niteliğine göre atanacak bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/1420 K: 2006/3040 T: 16.03.2006

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle; çncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca taraf yararları da gözetilerek, en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektirik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/2379 K: 2006/3892 T: 03.04.2006

Türk Medeni Kanununun 744. maddesi ile her taşınmaz maliki zararın tamamen önceden ödenmesi koşulu ile su yolunun kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür. Mecra irtifak hakkı kurulmasına ilişkin davalarda istemin özelliği gereği tıpkı geçit davalarında olduğu gibi en uygun yerin aranması ilkesi geçerlidir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/3028 K: 2006/4183 T: 10.04.2006

Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle aşağıdaki hususlar üzerinde durmak gerekmektedir. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/3524 K: 2006/4754 T: 24.04.2006

Paydaşlar yaptıkları taksim sözleşmesiyle veya fiili kullanmayla bir paydaş yararına kullanma kolaylığı sağlayarak taşınmazın belli bir bölümünü mecra amacıyla ayırmışlarsa buna aykırı davranan paydaştan çıkardığı muarazanı men'ini talep edebilirler. Devamını Oku

23 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2006/4700 K: 2006/5819 T: 23.05.2006

Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Devamını Oku

Listelenecek herhangi bir yazı bulunamadı.
Listelenecek herhangi bir yorum bulunamadı.