İstatistikler
5467
Yazılar
0
Yorumlar
23210
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2016/5081 K: 2016/7700 T: 12.05.2016
Kat Mülkiyeti Yasasının 7. maddesi gereğince kat mülkiyetine veya kat irtifakına tabi olan gayrimenkulde ortaklığın giderilmesi istenilemeyeceği gibi kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi istemi de idari nitelikte olduğundan, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2003/8047 K: 2003/10024 T: 16.12.2003
Ortaklığın giderilmesi davalarında, varsa onaylı projenin veya bu projede sonradan değişiklik yapılmışsa buna dair tadilat projesinin olup olmadığının araştırılması, yoksa, yapının fenne ve imar mevzuatına aykırı olmadığının ve onay verilebileceğinin saptanması durumunda fiili durumunu yansıtan projenin hazırlattırılıp, ilgili imar müdürlüğünün onayının ve oturma izin belgesinin alınması, Kat Mülkiyeti Yasasının 12.maddesinde sayılan diğer belgelerin onaylı fotoğraf, noterden onaylı liste ve yönetim planı tamamlanması için, kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen davalı tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi Devamını Oku
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi E: 2005/3796 K: 2005/6578 T: 23.06.2005
Dava konusu taşınmazın üzerindeki yapılar kargir olup paydaşlardan her birine en az bir bağımsız bölüm özgülenecek sayıda ve niteliktedir. Taşınmaz bu yönüyle üzerinde kat mülkiyeti kurulmasına elverişli ise de, kat mülkiyetine geçiş için bunlar yeterli olmayıp, yukarıda açıklanan diğer tüm koşulların (12. madde yazılı belgelerin) varlığını da aramak gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2005/10986 K: 2005/535 T: 03.02.2005
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı, davacı aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Devamını Oku
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2002/3255 K: 2002/3406 T: 16.05.2002
Ortaklığın giderilmesi davalarında taksim istenmesi halinde dava konusu her taşınmazın ayrı ayrı ele alınarak pay ve paydaş durumuna göre taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Paydaşlar muvafakat etmediği takdirde taşınmazın bir kesimi paydaşlar arasında paylı "müşa" bırakılamaz. Davada sulh vaki olmadığı sürece bir kısım taşınmazların bazı paydaşlara diğerlerinin diğer paydaşlara verilmesi şeklinde re´sen taksime gitmek mümkün değildir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/16240 K: 2020/2056 T: 17.06.2020
Çekişmeli taşınmazların yüzölçümüne yönelik olarak görülen ve Kadastro Kanunu’nun 41. maddesinden kaynaklanan düzeltme istemine ilişkin dava sonuçlandıktan, ancak karar kesinleşmeden evvel yörede uygulama kadastrosuna ilişkin çalışma yapıldığından yukarıda anılan yönetmelik hükümleri ve olayın mahiyeti gereği 3402 sayılı yasanın 22-A maddesi uyarınca yapılan kadastroya ilişkin tutanakların kesinleşmesi mümkün değildir. Hakkında kadastro tutanağı düzenlenen ve davalı olması nedeni ile tutanakları henüz kesinleşmeyen yer hakkında genel mahkemelerin değil Kadastro Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu kuşkusuzdur. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2015/19744 K: 2018/799 T: 12.02.2018
Kadastro Müdürlüğünün dava konusu taşınmazların yüzölçümlerinin düzeltilmesine ilişkin talebin reddine ilişkin verdiği karara karşı açılan davalara bakmakla asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/8181 K: 2017/1037 T: 23.02.2017
3402 sayılı Yasa'nın 41.maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali davasına, tapu kayıt malikinin davacılar dışında mirasçılarının da olduğu ve bu mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti bulunduğu gözetilerek, mahkemece davacılara diğer mirasçıların da davaya katılması veya terekeye temsilci atanması için süre ve olanak verilmesi hk. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/8858 K: 2016/8703 T: 02.11.2016
Askı ilanına alınarak itirazsız kesinleşen taşınmazlar hakkında sonradan Tapulama Müdürlüğü'nce re'sen düzeltme yapılmasının mümkün olmadığı kuşkusuzdur. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/14412 K: 2016/8537 T: 31.10.2016
Tapu ve Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilerek davacı adına kayıtlı olduğu bildirilen taşınmazların yüzölçümlerinin eksik yazıldığı ileri sürülerek gerçek yüzölçümlerinin tespit edilerek davacı adına tescili talep olunan davada, taşınmazların uygulama kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşılmakla birlikte iddiasının komşu parsellere mi yönelik olduğu yoksa taşınmazdaki yüzölçümü eksikliğinin teknik hatadan mı kaynaklandığı hususunun davacıya açıklattırılmadığı ve uyuşmazlığın somut olarak ortaya konulmadığı görülmekle; bu eksikliğin davacı tarafa açıklattırılarak giderilmesinden sonra teknik hatadan kaynaklandığı iddiasına dayanılması durumunda Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı ve 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/12304 K: 2016/7827 T: 17.10.2016
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi uyarınca verilen düzeltme kararına karşı 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkemenin, Sulh Hukuk Mahkemesi, düzeltme karan kesinleşip tapuya tescil edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme talebinin reddine ilişkin kararlara karşı açılacak davalarda ise Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2016/377 K: 2016/592 T: 02.02.2016
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan ve askı ilan süresinde dava açılmamakla kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine karşı açılmıştır. Bu nitelikteki davalar, Kadastro Müdürlüğüne başvuru yapılmasına gerek olmaksızın, 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde, genel mahkemelerde de açılabilir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/13257 K: 2015/1096 T: 16.02.2015
Maddenin açıklanan içeriği karşısında, 30 günlük süre içinde açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Diğer taraftan, Kadastro Müdürlüğünce ilgililerin başvurusu üzerine düzeltme isteminin reddine dair verilen kararlara karşı ve yukarıda sözü edilen 30 günlük sürenin dolup tapu kaydına işlenmesinden sonra açılacak davalarda görevli mahkemenin neresi olduğu konusunda Kadastro Kanununda özel bir düzenleme bulunmadığından, bu tür davalarda ise görev, 6100 sayılı HMK uyarınca belirlenir ve ihtilaf, çekişmeli yargı işi olduğundan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/13309 K: 2015/403 T: 02.02.2015
Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemlerine karşı açılan davaların lehine düzeltme yapılan taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, düzeltme işleminin sonucu oluşan yüzölçümü farkına sadece hesap hatasının yol açtığı ve farkının komşu taşınmazlardan kaynaklanmadığı hallerde davanın Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1415 K: 2015/555 T: 21.01.2015
Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmıştır. Anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/9968 K: 2014/9149 T: 26.06.2014
Davacının, kadastro sırasında davalılarla arasındaki sınırın teknik hata sonucu haritasında yanlış gösterildiğini belirterek bu teknik hataların düzeltilmesi istemi üzerine, Kadastro Müdürlüğü'nce ilgili parsel maliklerinin kendi aralarında anlaşamamaları ve müdürlüğe başvurmamaları nedeniyle istem reddedilirse; düzeltme isteminin reddi davasının Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılabileceği gözetilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2013/1240 K: 2014/530 T: 16.04.2014
Dava, Kadastro Müdürlüğü tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan yüzölçümü düzeltilmesi işlemine karşı süresi içinde ve bu işlemin iptali istemi ile açılmış olup, anılan yasa maddesi uyarınca da bu davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2014/5494 K: 2014/3342 T: 25.03.2014
3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak, düzeltme kararı infaz edildikten sonra açılacak davalar ile düzeltme isteminin idarece reddi halinde açılacak davalarda ise görevli mahkeme; bu konuda Kadastro Kanununda hüküm yer almadığından, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/12904 K: 2013/12558 T: 13.12.2013
Teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "düzeltme işlemi ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalıdır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/11650 K: 2013/11591 T: 29.11.2013
Sözü edilen 30 gün süre boyunca düzeltme kararı askıda kalır ve tapuya tescil edilmez. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde düzeltme kararı idari yönden kesinleşir ve tapuya tescil edilir. Maddede sözü edilen “kesinleşme” kavramı, düzeltme kararının tapuya tesciline ilişkin koşulu… Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/2551 K: 2013/3159 T: 04.04.2013
Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/2016 K: 2013/2232 T: 21.03.2013
Taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine, bu işlemin iptali için de Sulh Hukuk Mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/1039 K: 2013/746 T: 11.02.2013
Her ne kadar anılan madde hükmünde düzeltme işlemine karşı tebliğden itibaren 30 günlük sürede Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği, dava açılmadığında yapılan düzeltme işleminin kesinleşeceği belirtilmiş ise de, kesinleşen işleme karşı ya da düzeltme talebinin reddine karşı dava açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi E: 2013/794 K: 2013/569 T: 04.02.2013
Kadastro Müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine bu işlemlerin iptali için de Sulh Mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Somut olayda ise; davacı tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne başvurulmamış, doğrudan Mahkemeye dava açılmıştır. Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Devamını Oku