İstatistikler
5467
Yazılar
0
Yorumlar
23210
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Danıştay 6. Dairesi E: 1987/752 K: 1988/244 T. 22.2.1988
İmar yasası uyarınca planlama kademeleri arasında uyum gözetilmeli ve şehircilik ilkelerine uyulmalıdır. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2945 K: 1994/1389 T. 14.4.1994
Koruma kurulunca sit alanı olarak ilan edilen dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede koruma amaçlı imar planı yapılması nedeniyle eski plan kararlarının hükümsüz kaldığı, yeni plan ile yeni koşullar getirildiği açık olduğundan, davanın koruma amaçlı imar planı koşulları çerçevesinde incelenmesi gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1998/6273 K: 1999/6359 T. 9.12.1999
3194 sayılı yasanın 18. Maddesi ile 2981 sayılı yasanın 10. Maddesi uyarınca belediyelerin kapanan yollar nedeniyle kendi adlarına parseller oluşturmasının mümkün olmadığı, belediyenin kendi adına ne şekilde parsel oluşturduğu hususunun araştırılarak yeniden karar verilmesi gerekir, öte yandan taşınmazların satışının önlenmesi için tapu kayıtlarına tedbir konulması isteminin adli yargı yerince karara bağlanması gerekir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1991/2825 K: 1992/542 T:12.02.1992
KADIKÖY'DE 1/5.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI BULUNMADIĞI NEDENİYLE 1/1.000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI MAHKEMECE İPTAL EDİLMİŞSE DE BU KONUDA NAZIM İMAR PLANI NİTELİĞİNDE 1/2.000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANI OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILMAKSIZIN KARAR VERİLMESİNDE İSABET GÖRÜLMEDİĞİ Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 1997/5436 K: 1998/6285 T: 14.12.1998
Özeti: Uygulama imar planı ve mevzi imar planları birbirinden farklı olup uygulama imar planının bulunduğu bir alanda ayrıca mevzi imar planı yapılması yasa ve yönetmeliklerdeki tanımlamalara uygun değildir. Devamını Oku
Danıştay 1. Dairesi E: 2005/845 K: 2005/1534 T: 23.12.2005
5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümleri ile 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Kanunu ve diğer özel kanunlarla belirlenen yerlerin imar planlarını yapmaya yetkili idarelerin tespiti konusunda düşülen duraksamanın giderilmesine yönelik istişari düşünce istemi hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2003/326 K: 2003/588 T. 10.7.2003
3621 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen yazılı usul uygulanmaksızın, doğrudan üçüncü kişinin hazırlayıp sunduğu planın Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanması suretiyle gelişen bu durum karşısında; dava konusu imar planı değişikliğinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onandığı andan itibaren yürürlüğe girdiğinin, uygulanabilecek kesin ve icrai bir işlem haline geldiğinin kabulü gerekmektedir. Böyle bir durumda, imar planı değişikliğinin ilgili belediyesince ilan edilmediğinden bahisle kesinleşmediği yolundaki aksi bir düşünce, planın uygulanması ile beraber menfaati ve hakkı ihlal edildiği iddiasıyla süresinde plana karşı dava açan kişinin, dava hakkının ertelenmesi, oluşan fiili durum nedeniyle zarar görmeye devam etmesi anlamına gelecektir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2003/1712 K: 2003/4221 T. 9.7.2003
İmar planı değişikliği işlemine karşı, uyuşmazlık konusu taşınmazın yakınındaki taşınmazın maliki olan kişinin dava açma ehliyeti bulunmaktadır. Bu saptamalar çerçevesinde uyuşmazlığa bakıldığında, imar planları kamu yararını ilgilendiren genel nitelikte düzenleyici işlemler olduğundan, semt sakini sıfatıyla menfaatinin ihlal edildiğinden bahisle dava açma hakkı bulunan davacının imar planı tadilatının iptali istemiyle açtığı bu davada dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmış, idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2002/6968 K: 2004/944 T. 20.2.2004
3194 sayılı Yasanın 8. maddesinin ( b ) fıkrasında, imar planlarının belediye meclislerince onaylanarak yürürlüğe gireceği, bu planların onay tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edileceği, bir aylık ilan süresi içinde yapılan itirazların belediye meclislerince 15 gün içinde incelenerek kesin karara bağlanacağı, onaylanmış planlarda yapılacak değişikliklerde de aynı usullere uyulacağı hükümlerine yer verilmiştir. Bu durumda, davacının plan değişikliği isteminin belediye meclisince incelenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, belediye başkanlığı işlemi ile reddedilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1997/369 K: 1999/1 T. 8.1.1999
ÖZET: Davacı parselasyon işlemi ile bu işlemin dayanağını oluşturan imar planının kendi taşınmazı yönünden iptalini istediğinden sadece parselasyon işleminin incelenerek karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2004/741 K: 2004/1854 T. 11.11.2004
ÖZET: Çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda vatandaş, belde veya semt sakini sıfatıyla dava açılabilir. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2000/954, K: 2001/683, 19/10/2001
Faaliyet konusu itibariyle, şehirleşme ve imarla ilgisi bulunmayan parti ilçe teşkilatının imar planı yapılmasına ilişkin işleme karşı dava açmakta menfaati olmadığı. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2015/8193 K: 2016/46
644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Çevre ve şehircilik Bakanlığının yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verme yetkisi sayma usulü ile belirlendiğinden bu yetki kapsamında olmayan uyuşmazlığa konu yapı ruhsatını düzenleme yetkisinin belediye başkanlığına ait olduğu, işlemin yetki unsuru yönünden açıkça hukuka aykırı olduğu hakkında. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2012/915, K: 2013/8099
Danıştay 6. Dairesi, 09.12.2013, E:2012/915, K:2013/8099 Özeti: 1/1000 ölçekli uygulama imar planının, 1/5000 ölçekli nazım imar planı olmadan, sadece özel niteliği olan 1/25000 ölçekli plan tarafından yönlendirilmesi imar mevzuatında öngörülen kademeli birliktelik ilkesine uygun düşmediğinden, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı uyarınca hazırlanacak daha somut belirlemelere yer veren 1/5000 ölçekli nazım imar planı sonrasında, buna uygun olarak uygulama imar planı hazırlanması suretiyle uygulamaya geçilmesi gerektiği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 1988/162 K: 1989/18 T: 03.03.1989
Dava konusu edilen kamulaştırma kararının dayanağı bizzat davalı idare tarafından da 29.6.1984 günlü plan olarak ifade edildiğinden ve kamulaştırma işleminin bu plana dayandığı anlaşıldığından, kamulaştırma kararı ile birlikte iptali istenilen plan ile davacının menfaat alakasının bulunduğunda kuşku yoktur. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2003/518, K: 2005/2406
Onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasada öngörülen prosedür tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2005/2467, K: 2006/503
İnşaat izni verilmesi yolundaki istemin reddine ilişkin işlem, düzenleyici işlem niteliğinde kabul edilen imar planının uygulanması kapsamında tesis edilmiş olduğundan, bu işlemle birlikte dayanağı planlara karşı açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın süre yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmediği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2005/2477, K: 2005/2822
Üst ölçekli plan varsa alt ölçekli imar planlarının uygulama işlemi niteliğinde olduğu, dolayısıyla alt ölçekli planlara karşı açılan davada öğrenme üzerine dayanağı olan üst ölçekli planın iptali istemiyle de dava açılabileceği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2003/521, K: 2003/609
Uyuşmazlığa konu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onaylanan imar planının, 3194 Sayılı Yasa öngörüldüğü biçimde ilan edilmemesi nedeniyle kesin ve davacı yönünden uygulanabilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolundaki kararda isabetsizlik görülmediği hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2004/79, K:2005/175
Davacı Eskişehir marangozlar ve mobilyacılar odası üyelerinin faaliyet gösterdiği keresteciler sitesinin bir bölümünü kentsel servis alanına dönüştüren imar planı değişikliğinin iptalini istemekte, davacı odanın dava açma ehliyetinin bulunduğu. Devamını Oku
Danıştay 6. Dairesi E: 2006/5630, K: 2008/423
Özet: Nazım imar planı ile mera vasfını kendiliğinden yitirdiği Devamını Oku
Danıştay 14. Dairesi E: 2015/10132, K: 2016/92
Özet: Uyuşmazlık konusu olayda; yapıya ilişkin yapı ruhsatının ve dayanağı imar planı değişikliğinin hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla ortaya konularak iptal edildiği dikkate alındığında; ilgiliye hak tanıdığı ileri sürülen durumun hukuka uygun bir işlemden kaynaklanmadığı ortadadır. Bu sebeple; olayda, kazanılmış hakkın olmazsa olmaz unsurlarından olan hukuka uygunluk unsuru bulunmamaktadır. Bir an için yapı ruhsatının verildiği anda imar planına uygun olduğu, hukuka aykırılığının sonradan ortaya konulduğu söylenebilir ise de; iptal kararlarının geriye yürür biçimde, iptal edilen işlemleri hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırdığı dikkate alındığında, bu durum da sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Özetlemek gerekirse, uyuşmazlık konusu olayda, kazanılmış hakkın unsurlarından hukuka uygunluk unsuru bulunmadığından, kazanılmış hakkın var olduğundan söz etmek olanaklı değildir. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2001/880, K:2003/662
Yeterlilik belgesine sahip müellifçe hazırlanmış bir imar planı değişikliği olmaksızın, "onay mercii" olan belediye meclisi tarafından plan değişikliği yerine geçecek şekilde karar alınmasında hukuki isabet bulunmadığı hakkında. Devamını Oku
Danıştay İDDK E: 2007/136, K: 2010/1358
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. ve 9. maddeleri uyarınca onaylanmakla yürürlüğe giren imar planlarının kesinleşmesi için anılan madde hükümlerine göre bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerektiği; onaylandıktan sonra ilan edilmeksizin uygulamaya konulan bir imar planı Yasa'da öngörülen usul tamamlanmaksızın tesis edilmiş bir işlem olacağından, bu şekil eksikliği nedeniyle iptalinin gerekeceği, bu şekildeki bir planın iptali istemiyle açılan davada; ortada kesin ve uygulanabilir, idari davaya konu edilebilecek nitelikte bir imar planının bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasa'nın 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında. Devamını Oku