İstatistikler
5467
Yazılar
0
Yorumlar
23210
Puan
Popüler Yazıları
- Tahliye Taahhütnamesi Yargıtay Kararları Aralık 11, 2022
- Ortaklığın Giderilmesi Davaları Vekâlet Ücretine İlişkin Yargıtay Kararları Ekim 16, 2022
- Konut İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- İmar Kanunu 32 ve 42. Madde Yıkım ve Para Cezalarıyla İlgili Danıştay Kararları Ekim 17, 2022
- Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Hakkında Yargıtay Kararları Ekim 15, 2022
- Yazılar
- Favoriler
- Yorumlar
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1983/568 K: 1985/1110 T: 20.12.1985
Birden fazla tahliye taahhüdü alınması halinde 3. defa alınan tahliye taahhüdüne dayanılarak tahliye isteğinde bulunmanın objektif iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmeyeceği hususunda kuşkusuz icra tetkik merciinde incelenebilir. Ancak icra tetkik merciinin sınırlı yetkili bulunması karşısında açıklanan husus muhakemeten halli gereken bir özellik arzediyorsa bu yön mahkemede ayrıca ileri sürülebilir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/152 K: 2008/162 T: 27.02.2008
Taraflar arasındaki Tahliye taahhüdünün iptali, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 9.Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 8.4.2004 gün ve 2003/900-2004/357 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 24.5.2005 gün ve 2004/11105-2005/5480 sayılı… Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/1268 K: 2017/2028 T: 20.12.2017
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle kira bedeli adı altında davalı şirket tarafından davacının mevduat hesabına yatırılan ödemelere davacı tarafından bu ödemeleri tahsil etmediğine dair beyanda bulunulmaması, ayrıca davacının dava konusu taşınmazların da bulunduğu 11.11.2008 tarihli tahliye taahhütnamesine dayanarak dava dışı bağımsız bölümler yönünden icra takibine başvurması nedeniyle tahliye taahhütnamesinin davalı tarafından tek taraflı düzenlendiğinden söz edilemeyeceği Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1999/965 K: 1999/975 T: 17.11.1999
Kiracılar arasında da mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan taahhüdün de kiracılar tarafından birlikte verilmesi gerekir. Kira sözleşmesi son bulmadığına göre halen taraflar arasında devam etmekte olduğunun ve taraflar yönünden bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir. Kiracılardan birisinin kiralananı terketmiş olması sözleşme hükümlerini etkilemeyeceğine göre yapılan sözleşme ile bağlı kalınarak taahhüdün her iki kiracı tarafından verilmiş olması ancak bu durumda taahhüdün bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2012/762 K: 2013/278 T: 27.02.2013
Bilindiği üzere, kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin olarak 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun(İİK) 269 ve devamı maddeleri uygulanmakta olup, aynı yasanın 269/d maddesinde bu takip yolunda kıyasen uygulanacak maddeler düzenlenmiştir. İİK'nun 70. maddesi de kıyasen uygulanacak hükümler arasında yer almaktadır. Öyle ise mahkemece, İİK'nun 269/d maddesi aracılığı ile 70. madde uyarınca duruşma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bozma ilamında değinildiği gibi duruşma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 1996/549 K: 1996/645 T: 02.10.1996
Taahhütname altındaki tanzim tarihinin doğru olmadığı şahitle değil ancak yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davacı vekili tanık dinlenmesine muvafakat etmediği halde, davalı tanıkları dinlenerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru değildir. Taahhüt geçerli olduğuna ve davada süresinde açıldığına göre kiralananın tahliyesine karar verilmek üzere hükmün bozulması icap etmiştir Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2008/369 K: 2008/394 T: 28.05.2008
boş olarak altı imzalanıp verilen bir belgenin üstünün taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının tanıkla ispatının olanaklı olmadığında; ancak yazılı delille ispatı gerektiğinde ve yazılı delil de yoksa dayanılmış olması koşuluyla yemin delilinin söz konusu olabileceğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu görüş yargısal uygulamada yerleşik hal almış olup; tarafların, üzerinin ne şekilde doldurulacağı konusunda anlaşarak, bir tarafın bu anlaşmaya uygun olarak doldurulması için boş olarak imzalayıp diğer tarafa verdiği belgelerle ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmalıklara özgü bir değerlendirmeyi ve sonucu içermektedir. Devamını Oku
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E: 2017/152 K: 2021/1108 T: 28.09.2021
Kira sözleşmesinin yapılması sırasında tarihleri boş olan ve kiracı tarafından imzalanan tahliye taahhüdü alınması durumunda, bu belgenin kiralananın teslimi öncesinde tarihlerinin boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak sonradan tamamlandığına ilişkin savunmanın kanıtlanması gerekir. Bu şekilde yani düzenleme ve boşaltma tarihlerinin sonradan tamamlanması belgenin geçersizliğini gerekmediği gibi bu tarihlerin anlaşmaya aykırı olarak tamamlandığına ilişkin iddia kiracı tarafından ispatlanmalıdır Devamını Oku
Yargıtay Büyük Genel Kurul E: 1957/11 K: 1957/26 T: 04.12.1957
6570 sayılı kanunun 7 inci maddesinin A bendine tevfikan verilmiş olup noterlikçe resen tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmemiş olan veyahut ikrar edilmeyen tahliye taahhüdünü havi vesikalarla yine aynı mahiyetteki kira mukavelenamelerindeki imzaların itiraz üzerine inkarları halinde takip durdurularak alacaklı mahkemeye müracaatta muhtar olmak üzere refi talebinin reddine karar verilmek lazım geldiği Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/5320 K: 2014/9899 T: 15.09.2014
Somut olayda, satışına karar verilen dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyeti halinde olduğundan taşınmazın satış bedeli, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin paydaşlara mirasçılık belgesindeki payları dikkate alınarak dağıtılması gerekirken tapu kaydına göre dağıtılması, öte yandan 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın “binde 11,38” olması gerekirken hüküm sonucunda “binde 9,9” olarak gösterilmesi gerekir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/12525 K: 2015/3011 T: 18.03.2015
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5. maddesine göre, hangi aşamada olursa olsun dava ve icra takibini kabul eden avukat, tarifeler hükümleri ile belirli ücretin tamamına hak kazanır. Avukatın celselere katılması avukatlık ücretinin verilmesi için ön koşul olmayıp, taraf vekili olarak vekaletnamesini sunması tarifeler uyarınca hak ettiği ücretin tamamını kazanması için yeterlidir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2020/3552 K: 2021/796 T: 10.02.2021
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2019/3769 K: 2020/3166 T: 01.06.2020
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Bu durumda, davanın açıldığı tarihte davacının hukuki yararı bulunduğundan, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin borçlu davalı üzerinde bırakılması ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, davacı alacaklının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/15218 K: 2020/3039 T: 11.03.2020
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde, kararının infazı için satış memuru görevlendirilmesi gerekli olmakla birlikte, isim belirtilmemesi ve vekalet ücretinin taraflardan hangi oranlarda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekmektedir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/13342 K: 2020/1394 T: 06.02.2020
Taşınmazda pay sahibi olan davalı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olduğu halde başvurma harcı ve peşin harç ile satış bedeli üzerinden alınacak binde 11,38 oranındaki harçtan taraflarla birlikte sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara satış bedelinin dağıtılmasındaki oranlarda yükletilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde tapu kaydındaki payları oranında yükletilmesi doğru de değildir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2019/2442 K: 2020/2972 T: 10.03.2020
ortaklığın giderilmesi davalarında karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2014/7287 K: 2014/8274 T: 19.06.2014
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/817 K: 2020/6849 T: 04.11.2020
davalılar kendilerini ayrı ayrı vekiller tarafından temsil ettirdikleri için her bir taraf lehine ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/12522 K: 2020/9 T: 03.01.2020
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2019/3618 K: 2020/3393 T: 04.06.2020
ekil ile temsil olunan davalı Hazine yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir olunmaması ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince taşınmazda pay sahibi olan Maliye Hazinesi harçtan muaf olduğu halde, hükmün 3. bendinde satış bedeli üzerinden alınacak binde 11,38 oranında harç ile yükümlü tutulması doğru görülmemiştir Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2021/751 K: 2021/1659 T: 10.03.2021
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2020/402 K: 2020/1970 T: 19.02.2020
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.Somut olaya gelince; dava İİK'nun 121. maddesine göre dava konusu taşınmaza ortak olmayan alacaklının ... İcra Hukuk Mahkemesi'nden 2014/12 E. 2014/15 K. sayılı ilamı ile aldığı yetkiye dayanarak açtığı ortaklığın giderilmesi davasıdır. Davacının dava konusu 267 ada 52 parsel sayılı taşınmazda payı bulunmadığından kabulüne karar verilen davada yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2021/1280 K: 2021/2538 T: 06.04.2021
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir. Devamını Oku
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/18275 K: 2020/6067 T: 12.10.2020
Ortaklığın giderilmesi davaları iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardan olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir. Mahkemece, vekil ile temsil olunan bir kısım davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir olunmaması ve davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden davacılar lehine tek vekalet ücreti takdiri gerekirken her bir davacı için vekil lehine vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir. Devamını Oku