cover

Suat Şimşek

  • Yazılar
  • Favoriler
  • Yorumlar
9 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/3878 K: 2019/610 T: 21.01.2019

Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Devamını Oku

9 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2016/13782 K: 2020/2493 T: 02.03.2020

Muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Devamını Oku

8 May, 2023

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E: 2017/2101 K: 2020/7721 T: 25.11.2020

Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra ve İflas Kanunu’un 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. 1)Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında …bulunduğu halde bu kişinin… Devamını Oku

29 Nis, 2023

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/12852 K:2007/1147 T:06.02.2007

Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Devamını Oku

29 Nis, 2023

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E: 2006/14737 K:2007/1143 T:08.02.2007

Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında gerekçesi belirtilmeden emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmaz için Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değerleri arasındaki oranın tamamen tersine oran kurulmak suretiyle değer biçilmiştir. Bu nedenle, raporlar hüküm kurmaya yeterli olmadığı halde, bu durumun açıklıkla bozma ilamında belirtilmediği Devamını Oku

29 Nis, 2023

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, E:2007/40 K:2007/849 T:08.02.2007

Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında "korunması gerekli tabiat varlığı" şerhi bulunmakta ve Belediye Başkanlığı yazısında da "Yapı düzeni korunacak, yoğunluğu dondurulacak tarihi sit alanı"nda kaldığı belirtilmektedir. Değinilen bu ve benzeri kısıtlamalara tabi bulunmayan emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazın yapılan karşılaştırması sonucunda tespit edilen değerinden, kısıtlama oranına denk düşecek belli bir indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/4069 K: 2017/11195 T: 06.07.2017

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/13416, K: 2016/6628 10/11/2016

Kira tespit davaları BK 345 gereğince yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı halde, ihtiyaçtan tahliye davaları sözleşmenin bitim tarihinde açılır. Sözleşme bitmeden otuz gün önce açılan ihtiyaçtan tahliye davasında Mahkemenin BK 350 gereğince süre yönünden davanın reddine karar vermesi gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2016/1963 K: 2016/1448 T: 29.02.2016

Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2012/18026 K: 2013/1749 T: 06.02.2013

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi, henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2018/1074 K: 2018/5424 T : 17.05.2018

TBK’nun 310. maddesi gereğince kiralananın mülkiyetinin kiralayan malik tarafından üçüncü kişiye devri ile birlikte, kiralayan ve kiracı arasındaki kira sözleşmesi tüm hak ve borçları ile birlikte yasa gereği kendiliğinden yeni malike geçer. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E: 2017/8927 K: 2018/1608 T: 26.02.2018

Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse TBK.’nun 351. maddesi uyarınca edinme günü de dahil olmak üzere edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11634 K: 2016/4248 T: 31.05.2016

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu Kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11003 K: 2016/4315 T: 01.06.2016

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/8732 K: 2016/4401 T: 06.06.2016

Davacı, ihtiyaç nedeniyle tahliye davasını ya sürenin sonunda ya da bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açabilir. Uzayan dönem 18/11/2013- 18/11/2014 dönemi olup davanın 18/11/2014 tarihinden itibaren açılması gerekirken 23/06/2014 tarihinde süresinden önce açılması doğru değildir. Bu nedenle mahkemece süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2016/3380 K: 2016/3343 T: 25.04.2016

Hakim, talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremeyeceğinden, dava dilekçesinde reşit olan ihtiyaçlının evlilik hazırlığı yaptığı açıklanarak ayrı bir eve çıkmak istediği belirtildiğine göre, tahliye sebebinin ihtiyaçlının evlilik hazırlığına dayalı değil, annesi ve babasından ayrı ve müstakil olarak oturmak isteğine ilişkin kiralananın tahliyesini istediğinin kabulü gerektiği, öte yandan reşit olan kimse bekar dahi olsa ailesiyle birlikte oturmaya zorlanamayacağından, reşit olan ihtiyaçlının bekar dahi olsa ayrı oturma isteğinin olağan karşılanması ve bu durumda ihtiyaç iddiasının kanıtlandığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/9594 K: 2016/3228 T: 20.04.2016

İhtiyaca dayalı tahliye davalarında kiralananın olduğu gibi veya basit tadilatla ihtiyaçta kullanılması esastır. İmar inşaat ve esaslı onarım nedeniyle dava açılabilmesi için sözleşme süresinin sonunun beklenilmesi gerekmektedir. TBK.nun 350/2.maddesi (6570 Sayılı Kanunun 7/d) yeni malike imar inşaat ve esaslı onarım sebebiyle tahliye davası açma hakkı tanımamaktadır. Anılan madde yeni malike sadece kiralananı olduğu gibi kullanma ihtiyacı nedeniyle dava hakkı tanımıştır. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/4706 K: 2016/1492 T: 01.03.2016

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. TBK.’nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren, daha önce veya en geç davanın açılması için öngörülen sürede dava açacağını kiracıya yazılı olarak bildirmişse dava, bildirimi takip eden uzayan bir kira yılı sonuna kadar açılabilir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11479 K: 2016/1350 T: 25.02.2016

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/7744 K: 2016/427 T: 26.01.2016

İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir. Dava açma süresi kamu düzenine ilişkin olup, davalı ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Davanın süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için öncelikle kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin ve süresinin bilinmesi zorunludur. Davacının bildirdiği bu tarihlere davalı karşı çıkarsa uyuşmazlığın tarafların gösterecekleri tanık dahil bütün deliller toplanarak bir hadise olarak çözüme kavuşturulması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/11312 K: 2015/11288 T: 21.12.2015

Konut ya da çatılı işyeri niteliğindeki bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda bir ay içinde, dilerse edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla edinme tarihinden itibaren altı ay sonra ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. Davanın altı ayın sonunda hemen açılması şart olmayıp sözleşme sonuna kadar açılması mümkündür. Ancak edinmeyi izleyen bir ay içerisinde bildirimin tebliği zorunlu olup bunun sonradan giderilmesi mümkün değildir. Açılacak davada tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın varlığının kanıtlanması gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/7280 K: 2015/10980 T: 10.12.2015

Yargılama devam ederken eczane olarak kullanılan bu yer tahliye edilmiş olup ihtiyacı karşılar niteliktedir. Bu durumda ihtiyacı karşılayan ve boş olan başka bir taşınmazın bulunması karşısında davacının ihtiyacının gerçek ve zorunlu olduğundan bahsedilemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/7043 K: 2015/7734 T: 01.10.2015

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Devamını Oku

23 Nis, 2023

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi E: 2015/966 K: 2015/6001 T: 16.06.2015

Kira ilişkisinin devamı süresince kira bedelinin artırılmasının istenmesi doğal olup, bu isteğin aleyhine değerlendirmek olanaksızdır. Kira bedelinin artırılması istemi tek başına ihtiyacın samimiyetsizliğini göstermez. Ayrıca davacının damadının dava açılmadan önce tayininin İstanbul'a yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı dinlettiği tanıklarının beyanları ile de ihtiyaç iddiasını kanıtlamıştır. Bu durumda ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerekir. Devamını Oku

Listelenecek herhangi bir yazı bulunamadı.
Listelenecek herhangi bir yorum bulunamadı.